Katar'ın başkenti Doha'da yapılan oturumda konuşan Katar Emiri Al Sani, ülkesinin Körfez krizine son veren El-Ula Zirvesi'nde varılan anlaşmayı sağlamlaştırmak ve geliştirmek istediğini söyledi.
Kardeşlik, tarih ve coğrafya ilişkilerinin Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) korunmasını zorunlu kıldığını belirten Katar Emiri, diyalog yoluyla Konsey içi farklılıkların üstesinden gelmeye istekli olduklarını sözlerine ekledi.
Afganistan meselesine de değinen Al Sani, sözlerine şöyle devam etti:
"Afgan krizi bağlamında Katar olumlu bir şekilde anılıyor. Bu yalnızca yaptığımız uluslararası takdir gören insani çabalardan değil, aynı zamanda savaşlara karşı diyaloğa ve çatışmaların çözümünde ara buluculuk seçeneğine bağlılığımızdan kaynaklanıyor. Diyaloğa ve ara buluculuğa bağlılığımız, bizi ABD ile Taliban hareketi arasında ara buluculuk talebini kabul etmeye sevk etti."
"Vatandaşlık hakların yanında sorumluluk da içeriyor"
Katar Emiri, ülkenin ilk seçilmiş parlamentosuna ilişkin, "Yürütme ve yargı erklerinin yanı sıra seçilmiş yasama erkinin de inşasıyla Anayasa'da öngörülen kurumların tamamlanmasına tanık olduğumuz bu tarihi anın öneminin hepimiz farkındayız." ifadelerini kullandı.
Kabilecilik anlayışını terk etmenin önemine işaret eden Al Sani, vatandaşlığın sadece bir hukuk değil öncelikle medeniyet ve aidiyet meselesi olduğunu, hakların yanında sorumluluk içerdiğini söyledi.
Açılışa eski Katar Emiri Şeyh Hamed bin Halife Al Sani, Başbakan Şeyh Halid bin Halifebin Abdulaziz Al Sani'nin yanı sıra çok sayıda bakan ve devlet adamı da katıldı.
Seçilmiş parlamentonun ilk başkanı
Şura Konseyi üyeleri, ülkenin seçilmiş ilk parlamentosunun başkanı olarak Hasan bin Abdullah el-Ganim'i seçti.
Toplam 45 oydan 37'sini Gamin alırken, rakibi Matar el-Kevari'ye 8 oy çıktı.
Katar'da 2 Ekim'de Şura Konseyi için yapılan ilk seçimlerde katılım yüzde 63,5 olmuştu.
Şura Meclisinde yer alacak milletvekillerinin 30'unu Katar halkı seçerken, 15 üyeyi Katar Emiri atamıştı.
Körfez krizi Ula Bildirisi'yle çözüme kavuştu
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" iddiasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.
Katar, söz konusu ülkelerin tüm suçlamalarını reddederken bu durum Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Körfez krizi, bu yıl 5 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde gerçekleştirilen 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nde Ula Bildirisi'nin imzalanmasıyla çözüme kavuşmuştu.