Açık 5.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 07.08.2024 12:00

Kırgız kadınlarının geçmişten gelen mirası: Eleçek

Kırgızistan'da kadınlar, "eleçek" isimli başlık ve örgülü saçlarının uçlarına ziynet eşyaları takma geleneğini yaşatmaya devam ediyor.

Kırgız kadınlarının geçmişten gelen mirası: Eleçek

Kırgız kadınının hem sosyal hem de ekonomik durumunu simgeleyen ve "eleçek" olarak tanımlanan geleneksel gösterişli başlık, kıyafetin tamamlayıcı süsü gibi kullanıyor.

Kadınlar, eleçek başlığının yanı sıra özellikle bayramlarda ve misafirlikte, "saç uçtuk" olarak adlandırılan, örgülü saçlarının uçlarına ziynet eşyaları takma geleneğini sürdürüyor.

Eleçek, doğumda kundak, ölümde kefen olarak kullanılıyordu

Kırgızistan'ın Celalabad Bölgesi'ndeki Toktogul ilçesinde yaşayan emekli öğretmen İrina Tokontayeva, Kırgız kadının baş giyimi "eleçek"i kültürel miras olarak gelecek nesillere aktarıyor.

Tokontayeva, Kırgız halkında baş giyiminin oldukça kıymetli olduğunu belirterek, "Eleçek, geçmişi olan bir kadın baş giyimidir. Eskiden doğumda kundak, ölümde kefen, yaralanmada sargı bezi olarak da kullanılıyordu." dedi.

Kırgız kadınlarının geçmişten gelen mirası: Eleçek

Kırgız halkının uzun yıllar sürdürdüğü göçebe yaşamı ve göçebeliğin zorluklarını anlatan Tokontayeva, eleçeğin önemine ilişkin şunları söyledi:

"Eskiden kadınlar, uzunluğu 18-20 metreyi bulan ince bir kumaş kullanarak başlarını örterlerdi. Bu başörtünün dört mevsime uygun olması gerekiyordu. Yayla göçü sırasında bir hamile kadın bebeğini dünyaya getirdiğinde başındaki eleçeği çözer, kundak yapardı. Böylece gideceği yere bebeğini sağlıklı ulaştırırdı. Kırgızlarda, 'iyilikle kötülük yan yana yürür' diye söz vardır. Her an her şeye hazır olunması gerekiyordu. Göç sırasında birisi vefat ederse başındaki eleçek çözülür kefen yapılırdı, yaralanma olursa sargı bezi olarak kullanılıyordu."

"Geleneksel kıyafetleri giyerek örnek olmaya çaba gösteriyorum"

Yaşadığı ilçede kadın kolları başkanlığını da yürüten Tokontayeva, günümüzde eleçeğin bayramlarda ve misafirlikte giyildiğini belirterek, "Geleneksel kıyafetleri giyerek gelecek nesillerimize örnek olmaya çaba gösteriyorum." diye konuştu.

Kırgız kadınlarının geçmişten gelen mirası: Eleçek

Kadının giysisinin imanı, terbiyesi ve geleneklerine bağlılığı kadar önemli olduğunu ifade eden Tokontayeva, "Biz Manas kahramanının nesilleriyiz. Analarımız, bilim olmadığı dönemlerde yaşadıkları hayat tecrübesiyle yaşamlarını sürdürdüler. Analarımızdan kalan kıyafetleri korumalıyız." ifadelerini kullandı.

Geleneksel ziynet takılar omurga yamukluğunu engelliyor

Eleçek ve örgülü saçlarının uçlarında ziynet takılar kullanan, Batken Bölgesi'ndeki Kadamcai ilçesi sakinlerinden Bibihatice Mamutova da örgülü saçlarının uçlarına takılan süslemelerin önemini anlattı.

Mamutova, ileri yaşta kadınların saç örgüsünün ucuna taktığı ziynet eşyalara "saç uçtuk" adı verildiğini ve bunların, Kırgız kadınlarının en güzel takılarından olduğunu belirtti.

Kırgız kadınlarının geçmişten gelen mirası: Eleçek

"Eskiden kadınlar düzgün yürümek için bu süslemeleri kullanırlardı. Çünkü bu süslemelerin ağırlığı bir kilograma yakın." diyen Mamutova, bu tür süs eşyalarının gümüş veya diğer değerli taşlardan hazırlandığını aktardı.

Mamutova, bu ziynet eşyalarının omurga yamukluğuna karşı olduğunu, bir metrelik örgülerin uçlarına bağlanan takıların, ağırlığı nedeniyle omurganın ve boynun dik durmasını sağladığını sözlerine ekledi.

Sıradaki Haber
Mont Blanc Dağı'nda buz kütlesinin düşmesi sonucu 1 dağcı öldü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz