Caparov, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'nda katılımcılara hitap ederek, dünyada silah artışına, liderlerin yoksulluğu sona erdirmede iradesiz kaldıklarına ve küresel güvenlik önceliklerin yeniden gözden geçirmenin zamanı geldiğine dikkati çekti.
Halkları ve kıtaları bölen ekonomik eşitsizlik, küresel iklim felaketleri, barışçıl bir geleceğe dair umutları yok eden çatışmalar gibi zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirten Caparov, şöyle devam etti:
"Dünyada silah harcamaları her yıl artarken, yoksul ve savunmasız devletler kalkınmaları ve hayatta kalmaları için gereken kaynak eksikliğinden sıkıntı çekmeye devam ediyor. Sosyal ihtiyaçlar için kullanılabilecek fonlar ise silah alımında ve askeri operasyonlarda kullanılıyor. Devletler arasındaki eşitsizlik sadece devam etmekle kalmıyor, aynı zamanda yoğunlaşıyor."
Caparov, güçlü devletlerin silahlı kuvvetler oluşturmak ve geliştirmek, cephaneliklerini artırmak ve daha yıkıcı yeni silah türleri geliştirmek için büyük miktarlarda para harcadığını kaydederken, pek çok devletin ve halkının su, tıbbi bakım, eğitim gibi temel hizmetlere halen erişemediğini ifade etti.
Askeri harcamalar ve silahlı çatışmaların birçok ülke üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu, yoksulluğu ve eşitsizliği artırdığını belirten Caparov, savaşa, yıkıma ve ölüme giden paranın, tüm insanlık için küresel zorluklar yaratmak veya çözmek, iklim değişikliğine karşı mücadelelerinde ülkelere yardım etmek ve küresel göçü önlemek için kullanılması gerektiğini vurguladı.
Yoksul ve savunmasız devletlerin desteklenmesinde ilerleme sağlanamadığını aktaran Caparov, dünya liderlerinin yoksulluğu sona erdirmede iradesiz kaldıklarını, ekonomik gücü olmayan ülkelerde ihtiyaç duyulan sağlık, eğitim ve altyapı alanlarına yatırım yapılması gerektiğini anımsattı.
Yoksulluğu ortadan kaldırmayı amaçlayan sürdürülebilir kalkınma yolu için üç seçenek sunan Caparov, "Bu yönde ilerleme kaydetmek için, hem zengin hem fakir ülkelerin koordineli çabalarını gerektiriyor. Birincisi, gelişmiş ülkeler yalnızca yoksul ülkelere yapılan mali yardım miktarını artırmakla kalmamalıdır. Aynı zamanda altyapı projelerine ve toplumsal kalkınmaya yönelik, hedefli hale getirmelidir. İkincisi, yoksul ülkeler uluslararası sürdürülebilir kalkınma girişimlerine daha fazla dahil olmalı ve sağlanan kaynakları etkili bir şekilde kullanmaya kararlı olmalıdır. Üçüncüsü, modern teknolojilerin zengin ülkelerden yoksul ülkelere aktarılması önemlidir. Bu, yoksul ülke ekonomilerini bağımsız olarak geliştirmelerine ve dış yardıma bağımlılığı azaltmalarına olanak tanıyacaktır." dedi.
Caparov, jeopolitik çatışmaları ortadan kaldırmanın sadece savunma harcamalarını arttırmakla olmayacağını söz konusu sorunların çözümü için uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Küresel toplumların, kaynakların adil dağılımını sağlamak için güçlerini birleştirmesi halinde herkes için daha güvenli ve daha müreffeh bir dünya yaratabileceklerini söyleyen Caparov, "Savaşa değil insana yatırım yapmaya başlarsak, silah yerine eğitime, tıbba ve sürdürülebilir kalkınmaya yatırım yaparsak müreffeh bir dünya inşa edebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Caparov, küresel güvenlik önceliklerini yeniden gözden geçirmenin zamanı geldiğini ifade ederek, "Güvenlik sadece güçlü ordulara ve kitle imha silahlarına sahip olmaktan ibaret değildir. Gerçek güvenlik, tüm halklar için güven, eşitlik ve refah yoluyla sağlanır. Yoksul ülkelerin geleceğine yatırım yaparak, yoksullukla mücadele etmelerine yardımcı olarak ve sürdürülebilir büyüme fırsatları sağlayarak daha istikrarlı ve güvenli bir dünya yaratabiliriz." diye konuştu.
Ülkesinin BM Genel Kurul ve BM Güvenlik Konseyi'nin çabalarına katkıda bulunmaya ve uluslararası toplumun küresel zorluklara ve tehditlere karşı ortak çabalarında sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu dile getiren Caparov, BM Güvenlik Konseyi'nin 2027-2028 Daimi Olmayan Üyeliği için ülkesinin aday olduğunu hatırlatarak ülkelerden destek talep etti.
Caparov, ülkeleri, Kırgızistan'da 2027 yılında ikinci kez toplanacak "Bişkek+25" Küresel Dağ Zirvesi'ne davet etti.