Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenen iftar programa, Kırgızlar, Kazaklar, Özbekler, Tatarlar, Ruslar, Hintler, Afganlar, Pakistanlılar, Dunganlar, Koreliler, Başkurtlar, Darginler, İranlılar ve Ahıska Türkleri katıldı.
Milli yemeklerini tanıtmak ve dostane ilişkileri kurmak amacıyla her milletin meşhur yemeklerini ve tatlılarını getirerek ikramda bulunduğu programda, Filistin yemeklerine de yer verildi.
Kadir Malikov, burada yaptığı konuşmada, ramazanda Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların sürekli hale geldiğine dikkati çekti.
Filistin halkının saldırıların merkezinde olduğunu vurgulayan Malikov, Filistin halkına yönelik etnik ve dini farklılıklar temelinde terör estirildiğini ifade etti.
Malikov, Filistin'de yasa dışı yerleşimlerle arazi işgallerinin olduğunu ve İslam'ın kutsal değerlerine saldırıldığını bunun dışında diğer ülkelerde de Müslümanların, Müslüman karşıtı saldırılarla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Müslümanları, dünyadaki ırkçılık ve çifte standart gibi tehditlere karşı daha dikkatli olmaya çağıran Malikov, her Müslümanın bilgi sahibi olması, manevi açıdan zengin ve adaletli olması gerektiğini belirtti.
Filistin halkı ile dayanışma için ikinci kez bir araya gelindi
Meryam Satarova da bu yıl ikincisi düzenlenen "Dostluk İftarı" programının eşsiz olduğunu belirterek halklar arasında birliği, beraberliği, diyaloğu, karşılıklı anlayışı, barışı güçlendirmeyi ve dostluğu pekiştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Programda farklı halkların mensubunu bir araya getirdiklerini ifade eden Satarova, "Salonun ortasında yer alan masadaki yemekler kültürlerimizi birleştiriyor. Katılımcılar, iftar programına kendi milli kıyafetiyle katılıyor. Birlikte dua ediyor ve birlikte iftar yapıyor." dedi.
Satarova, "Dostluk İftarı" programını işgal altında bulunan kardeş Filistin halkına ithaf ettiklerinin altını çizdi.
Filistin halkına yönelik saldırılar kınandı
Politikacı ve yazar Tursunbay Bakiruulu, üç farklı dilde "Filistin halkına özgürlük" sloganını atarak Filistin halkına yönelik saldırıları kınadı.
Bakiruulu, Filistin halkına, Birleşmiş Milletlerin 1947'de aldığı kararla verilen kendi kaderini belirleme ve devlet olma hakkının tanınması gerektiğinin altını çizdi.