Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden (ICRC) yapılan yazılı açıklamada, hiçbir durumun İsrail'in geçen hafta uğradığı korkunç saldırıları haklı göstermeyeceği belirtilerek, aile bireylerini kaybeden veya sevdiklerinin rehin alınmasından endişe duyan insanlarla dayanışma içerisinde olunduğu aktarıldı.
Rehin alınan kişilerin derhal bırakılması çağrısı yinelenen açıklamada, "Ancak bu saldırılar Gazze'nin sınırsız yıkımını haklı gösteremez. Taraflar, savaşın yürütülmesinde kullanılan yöntem ve araçlara ilişkin hukuki yükümlülüklerini ihmal etmemeli. İsrail yetkililerinin Gazze halkına evlerini derhal terk etmeleri yönünde verdiği talimatları ve onlara yiyecek, su ve elektrik verilmeyen tam kuşatması, uluslararası insancıl hukukla uyumlu değildir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, askeri güçlerin insanlara evlerini terk etme emri verdiğinde, halkın yiyecek ve su gibi temel ihtiyaçlara erişebilmesini ve ailelerin birbirinden ayrılmamasını sağlamak için mümkün olan tüm önlemleri alması gerektiği kaydedildi.
Gazze'nin sınırlı kaynaklara sahip ve kapalı bir alan olduğu belirtilen açıklamada, "Gazze'deki insanların gidecek güvenli hiçbir yeri yok. Engelliler, yaşlılar ve hastalar da dahil çok kişi evlerini terk edemeyecek. Gazze sakinlerinin bundan sonra hangi bölgelerin saldırıya uğrayacağını bilmeleri mümkün değil." ifadeleri yer aldı.
ICRC'nin Gazze'de hayat kurtaran yardımları sağlamak için çalışmalarını artırdığı ancak ekiplerin güvenli ve etkili bir şekilde çalışabilmesi için çatışmalara ara verilmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, "Gazze üzerindeki askeri kuşatma devam ettikçe (İsrail zoruyla Gazzeli sivillerin) yerinden edilmelerde ortaya çıkacak ihtiyaçlara ICRC dahil insani kuruluşlar yetişemeyecek. İhtiyaçlar çok büyük ve insani yardım kuruluşlarının yardım çalışmalarını artırması gerekiyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Gazze'deki ICRC ofisini diğer uluslararası kuruluşlar gibi ayrılma direktifi aldığı kaydedilen açıklamada, buradaki çalışanlar ve aileleri için son derece endişeli olunduğu bildirildi.
Açıklamada, "Gazze halkına insani koruma ve yardım sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız." denildi.
İsrail, Gazze'de 1,1 milyon sivilin yerinden ayrılmasını istedi
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ordusunun Gazze'deki sivillerden 1,1 milyonunun yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istediğini açıklamıştı.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail ordusunun Gazze'deki İnsani İşler Koordinasyon ve Güvenlik Ofisi'ne gece yarısından hemen önce bilgi verdiğini belirtmişti.
Bu çerçevede İsrail ordusunun Gazze'deki sivillerden 1,1 milyonunun yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istediğini bildirdiğini aktaran Dujarric, "Bunun aynı zamanda BM personeli ve aralarında okullar ve sağlık merkezlerinin de bulunduğu BM tesislerinde kalan kişiler için de geçerli olduğu duyuruldu." açıklamasında bulunmuştu.
Dujarric, İsrail ordusunun Gazze nüfusunu yerinden ayrılmaya zorlamasının çok yıkıcı sonuçları olacağını kaydederek, karardan vazgeçmesini istediklerinin altını çizmişti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 1799 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 488 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Ayrıca Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 45 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.