Komiteden yapılan yazılı açıklamada, ICRC çalışanları Yeni Zelandalı hemşire Louisa Akavi, Suriyeli şoförler Alaa Rajab ve Nabil Bakdounes'in, 13 Ekim 2013'te İdlib'deki sağlık kuruluşlarına tıbbi malzeme taşıyan konvoyla seyahat ettikleri anımsatıldı.
Açıklamada, konvoyun silahlı kişilerce durdurulduğu, 7 kişinin kaçırıldığı ve dördünün ertesi gün serbest bırakıldığı belirtildi.
ICRC'nin, DEAŞ tarafından tutulduğu uzun yıllar boyunca hemşire Akavi'nin özgürlüğüne kavuşması için çabalarını aralıksız sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, "En son güvenilir bilgilerimiz, Akavi'nin 2018 sonlarında yaşadığını gösteriyor." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Kızılhaç için insani yardımlar dağıtan Suriyeli şoförler Rajab ve Bakdounes'in akibetlerine ilişkin ise hiçbir detayın bilinmediği kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen ICRC Operasyonlar Direktörü Dominik Stillhart, kaçırılan 3 kişiye ilişkin bilgi sahiplerinin kendilerine ulaşması çağrısı yaptı.
Stillhart, "Son beş buçuk yıl, kaçırılan üç meslektaşımızın aileleri için son derece zorlu geçti. Akavi, içten ve merhametli bir yardımseverdi. Rajab ve Bakdounes ise kendilerini adamış ve yardım teslimatlarımızın ayrılmaz parçaları olan çalışanlarımızdı. Meslektaşlarımız hala tutuluyorsa derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA