Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ı kabulü sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Spehar ile yaptığı görüşmeye işaret eden Tatar, BM Barış Gücü raporu ve iyi niyet misyonu çerçevesinde sunduğu raporun detaylarının konuşulduğunu, 5+1 konferansına yönelik beklentileri ve duruşlarını aktarma fırsatı bulduklarını belirtti.
Şu anda bir hazırlık döneminde olduklarını aktaran Tatar, ciddi anlamda 5+1 konferansının şubat sonu veya mart başında yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının gidişatına bağlı olarak düzenlenmesi için bir çalışmanın etkili biçimde devam ettiğini dile getirdi.
Tatar, Kıbrıs görüşmeleri bağlamında son 50 yıldır netice alınamadığına işaret ederek, federal bir anlayışın geride kaldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, 5+1 konferansından sonra resmi bir müzakere süreci başlayacaksa bunun ancak egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliği içerisinde ve uluslararası statü bağlamında iki eşit devlet için olabileceğini söylediklerini belirtti.
BM'nin, Rum tarafının ve garantör ülkelerin bu konuda çalıştığını ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak bu toplantıya katılacaklarını teyit ettiklerini vurguladı.
"Mesajlarımızı açık ve net veriyoruz"
"Biz mesajlarımızı açık ve net veriyoruz, Türkiye Cumhuriyeti de aynı şekilde bizlerin verdiği mesajları net şekilde veriyor" diyen Tatar, Türk tarafının 5+1 konferansına en iyi şekilde hazırlanmak suretiyle Kıbrıs Türk halkının beklentilerini, umutlarını ve geleceğe yönelik bakış açısını en iyi şekilde anlattığını söyledi.
Tatar, Avrupa Birliği'nin (AB) bu işin bir parçası olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bizim 5+1 konferansta muhatabımız BM'dir. BM, iyi niyet misyonları çerçevesinde bu toplantılara dahil olmaktadır. Eğer teknik bakımdan bir bilgi istenirse, bu bilgi AB'den istenilebilir ama AB, bu toplantıların bir tarafı değildir, olmamalıdır.
Bizim için esas olan Kıbrıs meselesinin özüdür. Bu esas da 5+1'de görüşülecek konudur. 5+1 konferansta güven yaratıcı önlemlerin konuşulması veya ona benzer bir hamle, meselenin saptırılması anlamına gelir. Dolayısıyla bu toplantıda, onun gündeme gelmesini kabul etmediğimizi ifade ettik."
"Rum yönetimi üzerinden gelecek aşıyı kabul etmeyeceğiz"
AB'den gelecek aşı konusunu da görüştüklerini aktaran Tatar, bu konuda gerekli zemin için BM'den yardım istediklerini, muhataplarının Kıbrıs Rum Yönetimi değil, AB olduğunu söyledi.
Tatar, aşı konusunda Kıbrıslı Türk ve Rumlardan oluşan iki toplumlu teknik komitelerin çalışabilmesi için birtakım girişimler içerisinde olduklarını ifade etti.
İlgili teknik komite tarafından bugün kendilerine sunulan raporda, aşıların Rum yönetimi üzerinden gelebilme olasılığının bulunduğunu belirten Tatar, ancak bunu kabul etmeyeceklerini, bu aşı verilecekse direkt AB üzerinden olması gerektiğini dile getirdiklerini aktardı.