Dışişleri Bakanlığından Derinya Kara Sınır Kapısı'nda Rum aşırı milliyetçiler tarafından gerçekleştirilen provokasyona ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Derinya Kara Sınır Kapısı'nda 11 Ekim 2020 akşamı aşırı milliyetçi ve şoven örgüt mensuplarının Rum polisi nezaretinde barikatları kırarak ara bölgeye geçmesi ve ellerindeki meşaleler ile havai fişekleri bölgeye atmak suretiyle yangın çıkarması kabul edilemez." ifadesi yer aldı.
Rum yetkililerin bugün yaptıkları kınama açıklamalarının, bundan önce meydana gelen benzer nitelikteki olaylara ilişkin açıklamaları hatırlattığı belirtilen açıklamada, medya aracılığıyla Rum polisinin önünde cereyan ettiği açıkça görülen mezkur olayla ilgili kimlik tespit çalışmalarının halen devam ettiği yönündeki açıklamaların trajikomik olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Rum polisinin bundan önce meydana gelen olaylarda sadece kısa süreli tutuklama yapması ve sözde delil yetersizliği bahanesiyle kışkırtıcı eylemlere karışanlara yönelik gerekli işlemleri yerine getirmemesi, bu olaylara karışanları teşvik etmektedir. Aynı sahne dün akşam da kurulmuş, Rum polis engelini kolayca aşan, ellerinde Yunan bayrakları bulunan faşist grup, emellerine yine polis nezaretinde ulaşmış ve gösterinin ardından herhangi bir yaptırımla karşılaşmadan olay yerinden kolaylıkla ayrılabilmiştir." ifadesi kullanıldı.
"Rum faşistlerin provokasyonu bu kez cezasız kalmamalı" talebinin yer aldığı açıklamada, bu olayın Birleşmiş Milletler nezdinde protesto edildiği ve gerekli girişimlerin yapılmasının istendiği aktarıldı.
Açıklamada, Rum medyasında, 13 Ekim'de Lefkoşa, 17 Ekim'de ise Derinya'da motosikletli grupların katılımıyla yine aynı mahiyette düzenlenecek gösterilere katılmaları yönünde Rum halkına faşist örgütlerce çağrılar yapıldığının yer aldığı belirtilerek, "Bakanlığımız, bahse konu iki gösteriye de katılacak aşırı grupların kara sınır kapılarına yaklaştırılmaması ve Rum tarafı için samimiyet testi olacak bu konuda Rum yönetimince gerekli önlemlerin alınması hususlarında çaba göstermesi için Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne gerekli telkinde bulunmuştur." denildi.