Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın seçilmesiyle birlikte, federasyon çözüm modelini hedefleyen müzakerelerin artık tüketildiğini ve gerçekçi yeni bir zemine ihtiyaç olduğunu desteklediği vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Tatar'ın KKTC'nin egemen eşitliğine saygı gösterilmesi ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesiyle yeni bir zemin oluşturulmasının müzakerelerin başarısı için kaçınılmaz olduğunu savunduğu ifade edilen açıklamada, tarafların statüleri ve meşruiyetleri eşitlenmeden Kıbrıs'ta gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşının mümkün olamayacağı vurgulandı.
"AB'nin açıklamaları Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunu yanlış anladığını göstermektedir"
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
"Kıbrıs Türk tarafının hedefi yukarıdaki zeminde iki taraf arasında kurumsal bir iş birliği geliştirilmesini sağlamaktır. AB tarafının açıklamaları, Kıbrıs Türk tarafının bu pozisyonunu, en iyi ihtimalle, yanlış anladığını göstermektedir. Bu nedenle AB'nin güncelliğini yitirmiş BM Güvenlik Konseyi kararlarını referans olarak alma ısrarı, esasen, Kıbrıs şartlarına uygunsuzluğu ve başarısızlığı gün yüzüne çıkmış eski zemin ve parametreler çerçevesinde sonuçsuz müzakere süreçlerini desteklemekten başka anlam taşımamaktadır. AB'nin Ada'daki siyasi ve hukuki gerçekler temelinde Kıbrıs’a ilişkin siyasetini gözden geçirmesini bekliyoruz."
Kapalı Maraş'ı da içeren güven yaratıcı önlemlerin geçmişte Rum tarafınca reddedildiği hatırlatılan açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının Kapalı Maraş'a ilişkin açılımının doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirilmesinin beklendiği ve Maraş açılımının mülkiyet hakkı iddiaları ve uluslararası hukuk gözetilerek ilerlediğinin altı çizildi.
"KKTC'yi ilgilendiren ve kabul edilmesi mümkün olmayan ifadelere yer verildi"
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklama, şöyle devam etti:
"Doğu Akdeniz'de gerilimin azaldığını söylemekle yetinen AB, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını gasp etmeye devam eden Rum tarafının tek yanlı ve hukuk dışı tasarruflarla yürüttüğü çalışmalarını görmezden gelerek desteklemektedir. Hidrokarbon konusunda Kıbrıs Türk tarafının iş birliği tesis etmek ve bölgeye istikrar getirmek amacıyla 13 Temmuz 2019 tarihinde yaptığı önerisinin halen masada olduğunu da bu vesileyle hatırlatmak isteriz. AB'yi Kıbrıs’ta iki tarafın meşru hak ve çıkarlarına saygılı davranmaya ve 2004 yılında Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonu kaldırma yönünde beyan ettiği iradeyi hayata geçirmeye davet ediyoruz."
Açıklamada, AB Konseyi Haziran 2021 Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde KKTC'yi ilgilendiren ve kabul edilmesi mümkün olmayan ifadelere yer verildiği vurgulandı.