Londra'da, Robert Milligan heykelinin bulunduğu alanın sahibi Canal ve River Vakfından yapılan açıklamada, heykelin "mümkün olan en kısa sürede" kaldırılması için ilgili taraflarla çalışıldığı duyuruldu.
Heykelin sökülmesi için imza kampanyası başlatan Tower Hamlets semti meclis üyesi Ehtasham Haque, heykelin varlığının insanlığa hakaret olduğunu belirterek, "Bir heykel, tarih eğitimini değil, o kişinin hayatını yüceltmeyi ve onurlandırmayı temsil eder" dedi.
"Son nefesini verene kadar asla durmadı"
Robert Milligan'ın köleliği ve insanlık dışı muameleleri temsil ettiğini vurgulayan Haque, "Her gün yapılan tecavüzler, hakaretler, iğrenç muameleleri düşünün. Bunlar (köleler) son nefesini verene kadar asla durmadı" dedi.
1895'te yapılan ve Londra Docklands Müzesi'nin dışında bulunan heykel, uzun süredir tartışma konusuydu. 1746'da doğan Milligan, servetini sadece köle ticaretinden değil, aynı zamanda Jamaika'da 500'den fazla kölenin çalıştırıldığı 2 şeker plantasyonundan da elde etmişti.
Edward Colston'un heykelini nehre atmışlardı
İngiltere'nin Bristol kentinde ırkçılık karşıtı gösteri düzenleyenler, 7 Haziran'da, 17'nci yüzyıl köle tacirlerinden Edward Colston'un heykelini devirerek nehre atmıştı.
Polis heykelin yıkılmasıyla ilgili soruşturma başlatırken, başkent Londra'daki eski Başbakan Winston Churchill'in heykeli de saldırıya uğramıştı. Churchill adının çizildiği heykelin kaidesine de "Bir ırkçıydı" ifadesi yazılmıştı.
"Hayvan gibi bir dine sahip, hayvan gibi bir halk"
Beyaz ırkın daha üstün olduğunu savunan Churchill, Hintliler için "Hayvan gibi bir dine sahip, hayvan gibi bir halk" demişti.
Winston Churchill, "gelişmemiş ırk" olarak tanımladığı Kürtler ve Afganlar için de "Gaz kullanımı hakkındaki bu alçakgönüllülüğü anlayamıyorum. Medeni olmayan kabilelere karşı zehirli gaz kullanmayı güçlü bir şekilde destekliyorum." ifadesini kullanmıştı.
1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı askerlerine karşı da hardal gazı kullanılmasını isteyen Churchill'in, 1943 yılında Bengal'de 3-10 milyon arasında kişinin ölmesine neden olan kıtlıkta sorumluluğu bulunduğu da belirtiliyor.