Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile hükümet arasında varılan barış anlaşmasını halk referandumda reddetmesine rağmen taraflar barış sürecini devam ettirmeyi planlıyor.
Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'un, anlaşmayla FARC adlı Marksist-Leninist örgüte fazla taviz verildiğini düşünen muhalifleriyle görüşeceğini ve barışı aramaya devam edeceğini açıklamasından sonra örgütten de süreci devam ettirmeye yönelik açıklamalar geldi.
FARC lideri Rodrigo Londono, ağustosta varılan ateşkese devam etmek istediklerini, referandumda reddedilen anlaşma metnini "gözden geçirip düzeltmeye hazır olduklarını" söyledi.
Bu açıklamaların ardından referandum sonrasında ortaya çıkan belirsizlik durumu azalmış görünüyor. Tarafların barış sürecini sürdürmeye yönelik irade beyan etmeleri olumlu değerlendiriliyor.
"Süreçten geri dönüş zor"
İspanyol haber ajansı EFE'nin Latin Amerika Yayın Yönetmeni Juan Carlos Gomez, barış sürecinden gerişi dönüşün çok zor olduğu görüşünü dile getirdi.
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Gomez, FARC'ın artık dağlara, ormana geri dönerek silahlı mücadeleye devam edeceğini düşünmediğini söyledi.
Gomez, "FARC, bir kere masaya oturup barışın kendilerine neler getirebileceğini gördü." dedi.
Örgütün 6 ila 7 bin gerillası bulunduğunu, bunların sadece yüzde 2 ila 4'ünün silahlı mücadeleyi sürdürme niyetinde olduğunu aktaran Gomez, "Sadece bu kişiler referandumdan çıkan 'hayır' kararını bahane ederek ormana dönebilir. Geri kalanı dönmeyecektir." diye konuştu.
"Örgüt siyasi harekete dönüşmek istiyor"
Hem hükümetin hem de örgütün barış sürecine devam etmesi gerektiğini dile getirenlerden biri de eski bir FARC gerillası Ricardo Suarez.
Suarez, 14 yaşında bir öğretmeninin telkinleri sonucu katıldığı ve yaklaşık 6 yıl boyunca gerilla olarak içinde bulunduğu örgütün artık silah bırakarak siyasi bir hareket haline gelmek istediğini belirtti.
"Barış süreci, 52 yıllık şiddeti bitirmek için bir fırsat kapısıdır." diyen Suarez, FARC'ın silahlı mücadeleyi bırakma iradesi ve arzusunun bulunduğunu anlattı.
Fakir bir mahallede büyüdüğünü, eşitlik ve adalet idealleriyle örgüte katıldığını aktaran Suarez, 6 yıllık sürede örgüt içinde çok fazla yolsuzluk gördüğünü, köylüler ve birçok örgüt üyesi yokluk içindeyken eşitliği savunan örgütün komutanlarından birinin 8 bin dolarlık kol saati kullandığını görünce fikirlerinin değişmeye başladığını aktardı.
Örgütten kaçtığını ve artık bir hedef haline geldiğini söyleyen Suarez, Kolombiya hükümeti tarafından yürütülen entegrasyon programına dahil olduğunu, üniversite eğitimi almaya başladığını dile getirdi.
Kolombiya'da sosyal adalet, arazi reformu ve işçi hakları gibi ideallerle 1964'te kurulan FARC ile Kolombiya ordusu arasındaki çatışmalar dünyanın en uzun süren iç savaşı olarak kabul ediliyor.
Son 52 yılda 250 bin kişinin ölümü ve 6 milyon kişinin yerlerinden olmasına yol açan çatışmaları durdurmak için hükümet ile örgüt arasında birçok kez barış görüşmeleri yapılmış ancak hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Örgütün son yıllarda kan kaybetmesiyle 2012'de Küba'da yeniden hükümet ile FARC arasında görüşmeler başladı. 4 yıllık görüşmelerin ardından geçen hafta Kolombiya'nın Cartagena kentinde "tarihi" olarak nitelendirilen anlaşmaya imzalar atıldı.
Kolombiya Devlet Başkanı Santos ile FARC lideri Timochenko'nun imzaladığı 297 sayfalık anlaşmaya göre, sayıları 7 bin civarında olduğu söylenen FARC gerillaları 6 ay içinde Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde silahlarını bırakacak ve siyasi bir yapıya dönüşecekti. Kurulacak özel bir mahkeme FARC üyelerini yargılayacak, suçunu kabul eden kişilere hapis yerine bir tür "kamu hizmeti" cezası verecek, böylece gerillaların topluma dahil edilmesi projesi yürütülecekti.
Ayrıca, 2018'de yapılacak Kongre seçimlerinde yeterli oy alamasa bile FARC'a mecliste temsil imkanı tanınacaktı. Her yıl uyuşturucudan milyarlarca dolar gelir elde ettiği belirtilen FARC, uyuşturucu ticaretine son verecekti.
Pazar günü referanduma sunulan anlaşmaya yüzde 50,2 oranında "hayır" oyu çıkmıştı.