Patrikler ve Kudüs kiliseleri başkanları düzenledikleri basın toplantısında, Kudüs Belediyesinin söz konusu adımına tepki amacıyla Kıyamet Kilisesi'nin kapatıldığını duyurdu.
Kudüs Patriği III. Theophilos, kiliseleri vergiye bağlamanın, kiliselerle ilgili uluslararası yükümlülükler ve anlaşmaların ihlali olduğunu ve bu adımların, Kudüs'teki Hıristiyan varlığını zayıflatma çabası olduğunu belirtti.
Söz konusu tasarının Knesset'te onaylanması durumunda kiliselerin mal varlığına el konulacağını aktaran III. Theophilos, "Bu bize, Avrupa'nın karanlık çağında Yahudilere karşı alınmış benzer kanunları hatırlatıyor." dedi.
"1952'den bu yana var olan mevcut statükonun çiğnenmesi"
Kıyamet Kilisesi'nin anahtarını asırlardır ellerinde bulunduran iki Müslüman aileden Cudeh mensubu Edip Cevat Cudeh El-Hüseyni de kiliselerin İsrail yönetimine vergi ödemek zorunda bırakılmasının, tüm ülkeler tarafından kabul edilen ve 1952'den bu yana var olan mevcut statükonun çiğnenmesi anlamına geldiğini vurguladı.
İsrail'in her vesileyle mevcut statükoya dokunmayacağını söylemesine rağmen Kudüs Belediyesinin kiliselerin vergiye bağlanması planının bu söylemlere tezat bir hareket olduğuna işaret eden Hüseyni, İsrail makamlarını, bu plandan derhal vazgeçmeye çağırdı.
"İsrail'in Kudüs'ü Hristiyan kurumlarından temizleme planı kapsamında kullanılan bir baskı unsurudur"
Rum Ortodoks Kilisesi Sebastia Başpiskoposu Atallah Hanna ise Kıyamet Kilisesi'ni kapatarak, İsrail'in kiliseler ve Hristiyan kurumları üzerindeki baskılarına karşı çıktıklarını ifade etti.
"İsrail makamlarının, kiliseleri vergiye bağlama çalışması tamamen siyasi bir meseledir ve İsrail'in Kudüs'ü Hristiyan kurumlarından temizleme planı kapsamında kullanılan bir baskı unsurudur. Kudüs'teki Hristiyan okulları ve hastaneler, tüm Filistin halkına hizmet etmektedir. Hristiyan kurumları Kudüs ve Filistin halkının hizmetine adanmıştır." diyen Hanna, kiliselerin yüz yıllardır böyle bir uygulamaya maruz kalmadığına işaret etti.
Kiliselerin İsrail'in baskılarına boyun eğmeyeceğini ve Kudüs üzerindeki haklarına sahip çıkacağını vurgulayan Hanna, İsrail'in geri adım atmaması durumunda da protestolarını artıracaklarını söyledi.
Bir tepki de Hamas'tan
Hamas, İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesi'nin, kiliseleri vergiye bağlama planının, ABD'nin politikasının bir yansıması olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Söz konusu adım, ABD Başkanı Donald Trump'ın ve onun yönetiminin Filistin varlığını hedef alan karar ve politikalarının tehlikeli bir yansımasıdır." ifadesine yer verildi.
"Kiliselerin vergiye bağlanması Filistin halkına, Müslümanlar ile Hristiyanların kutsal saydığı mekanlara yönelik dini savaşın bir devamıdır." değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, Kudüs intifadasına ivme kazandırılması ve Filistin meselesinin tasfiyesini hedefleyen tüm plan ve projelere karşı İslam ümmetinin ayağa kalkması çağrısında bulunuldu.
İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesi, daha önce yaptığı açıklamada, kentteki kilise ve bu kiliselere ait gayrimenkulleri vergilendirme niyeti olduğunu açıklamıştı. Belediye, 882 kilise mülkünü vergiye bağlayacağını, yıllardır süregelen "vergiden muaf olma" durumunu kaldıracağını ve vergisi ödenmeyen mülklere el konulacağını beyan etmişti.
Kentteki yaklaşık 300 bin Filistinli nüfusun 10 ila 12 binini Hristiyan Araplar oluşturuyor.
Hristiyan dünyasının en kutsal mekanı sayılan Kudüs'teki Kıyamet Kilisesi de (Kutsal Kabir-Yeniden Diriliş), İsrail'e bağlı belediyenin kentteki kiliseleri vergiye bağlama planına itiraz amacıyla ibadete ve ziyarete kapatılmıştı.
Kaynak: AA