Doğal gaz ve yenilenebilir enerji gibi alternatif kaynaklara artan ilgiye rağmen, dünya genelinde kömürden üretilen enerji son 10 yılda küresel olarak belli bir artış gösterdi.
Son veriler, bu yıl üretilen küresel kömür enerjisinin kayıtlı tarihte ilk kez düşmesinin beklendiğini gösteriyor.
Sivil toplum kuruluşu Global Energy Monitor verilerine dayandırılarak hazırlanan Bloomberg haberine göre, küresel kömür üretimi 2020'nin ilk 6 ayında 2,9 gigawatt düştü. Bu, kömür üretiminin yılda ortalama 40 gigawatt'ın üzerinde olduğu son 5 yıl için büyük bir değişim.
Türk Ticaret Bakanlığı değerlendirmesi ayrıca ABD’nin kömür üretiminin geçen yıl, 1978 yılı üretim seviyesinin altına kadar gerilediğini ortaya koydu.
Kömür üretiminin negatife dönmesindeki en önemli faktörün, dünya çapında birçok fabrikanın üretimi durdurmasına neden olan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını olduğunu tahmin etmek zor değil. Uzmanlar bunun, yenilenebilir kaynak planlarını hızlandırarak daha temiz enerjilere geçmek isteyen ülkeler için olumlu bir yan etki olabileceği görüşünde.
Çin hem üretiyor hem de kullanıyor
Asya ülkeleri son 10 yılda kurulan yeni kömür santrallerinde küresel lider oldu. Ancak her yıl kömür üretimini önemli ölçüde artıran Çin, COVID-19 nedeniyle önümüzdeki 5 yıl içinde üretimin düşmeye başlayacağını görebilir. Yani Çin, kapasite fazlası oluşturma riskiyle karşı karşıya.
Her ne kadar Birleşmiş Milletlerden (BM) çevre kirliliğiyle mücadele için Paris İklim Anlaşması hedeflerine uygun olarak yeni tesisler için çağrı gelse de şu anda dünya çapında yapım aşamasında 190 gigawatt kapasite olduğunu da ekleyelim.
Tüketim azaldı
Dünya genelinde kömür tüketimi de 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 0,6 azalarak 3 milyar 770 milyon ton petrol eş değeri oldu. Geçen yıl kömür tüketiminin neredeyse yarısından fazlasını (yaklaşık yüzde 51,7) tek başına karşılayan ülke de Çin.
Küresel birincil enerji kaynakları arasında kömürün payı geçen yıl yüzde 27 oldu. Bu, 16 yılın en düşük seviyesi anlamına geliyor.
Üretimde olduğu gibi tüketimdeki düşüşte de yenilenebilir enerji yatırımları ve doğal gaz tüketiminin artması belirleyici faktörler. Ülkelerin temiz enerji politikaları geliştirmeleri ve sürdürülebilir kaynakların enerji sistemlerine dahil edilmesi de bunda önemli rol oynadı.