Dünya genelinde artan enflasyon baskısı küresel bazda önemli merkez bankalarını parasal sıkılaşmaya yönlendirirken, söz konusu politika değişimine ilişkin sözle yönlendirmeler önemini koruyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın geçen hafta sürpriz şekilde politika duruşunu değiştirmesinin ardından, dün yaptığı açıklamalar nispeten de olsa belirsizlikleri ortadan kaldırdı.
Faiz artırım ihtimalini ortadan kaldırmayan Lagarde, buna karşın faiz artırımına başlanması için öncelikle varlık alımlarının sonlanması gerektiğini belirtti.
Lagarde, faiz artışı yapılması halinde ise bunun kademeli olacağını kaydederek, iletişiminin de gerektiği şekilde önceden sağlanacağını dile getirdi.
Avrupa tahvil piyasalarında Lagarde'ın konuşmasıyla satış baskısının arttığı görülürken, Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yükselmeye devam ederek yüzde 0,22'ye çıktı.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 1,95'e yükselirken, ABD'de perşembe günü açıklanacak enflasyon verilerine ilişkin tedirginlik söz konusu fiyatlamada etkili oluyor.
Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz etkisini sürdüyor
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden gerilim ise piyasalardaki fiyatlamalarda risk algısını artıran bir başka unsur olmayı sürdürüyor.
Dün, New York borsasında kapanışa yakın artan satış baskısıyla S&P 500 endeksi yüzde 0,37 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,58 değer kaybederken, Dow Jones endeksi günü yatay seyirle tamamladı. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları ise yeni günde yatay seyrediyor.
Avrupa endeksi vadeli işlemlerde karışık seyrediyor
Avrupa'da ECB'nin şahinleşmesi sonrası Komite üyelerinin sözle yönlendirmelerinin önemi artarken, bugün iki ECB yetkilisinin konuşmaları yatırımcıların odağına yerleşti.
Öte yandan, Polonya Merkez Bankası'nın bugünkü toplantısında politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,75'e yükseltmesi bekleniyor.
Avrupa endeksleri bugün vadeli işlemlerde de karışık seyrediyor.
ABD-Çin gerginliği
Asya'da ABD piyasalarında kapanışa yakın artan satış baskısına paralel düşük risk iştahı dikkati çekerken, Çin ile ABD arasında artan tansiyonun söz konusu durumda baş rol oynadığı görülüyor.
ABD'nin bazı Çin'li firmalardan yapılacak ithalat için ilave izin şerhi koyması da risk algısını desteklerken, Çin'in tahvil piyasasında satış baskısının arttığı görülüyor.
Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 0,21 ile Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) üst sınırı olan yüzde 0,25'e yaklaşarak BoJ'un müdahale olasılığını ortaya çıkarırken, Avustralya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,13'le Mart 2020'den bu yana en yüksek seviyesine yükseldi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,20 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,44, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,25 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,56 değer kaybetti.