Suriye'nin Doğu Guta bölgesindeki rejim kuşatmasından 5 yıl sonra çıkan Doğu Gutalılar, abluka günlerinde açlıktan yılan yedikleri, saldırılarda yaralananlara yardım ederken vuruldukları, camideyken hedef alındıkları günleri unutamıyor.
Rusya ile varılan zorunlu tahliye anlaşması gereğince geçen ay İdlib'deki kamplara göç eden Ebu Semir, kuşatma günlerinde ot ve ağaç yapraklarından başka yiyecek bir şey bulunmadığını söyledi.
Semir, "Evimize giren yılanı yiyecek kadar açtık. Onu öldürüp çocuklarıma yedirdim." dedi.
Ailesinden beş kişinin Esed rejiminin saldırılarında hayatını kaybettiğini belirten Semir, "Ben Doğu Guta'dan çıkmak istemedim. İnsan doğduğu yerden ayrılmak istemez.Toprağında ayrı bir kokusu vardı. Ama tahliye olmak zorunda bırakıldık." şeklinde konuştu.
Doğu Gutalı ambulans şoförü Ebu Ahmet Arbini de, yaptığı işim azim, güç ve cesaret isteğini, kendisinin de her an saldırılara hedef olduğunu kaydetti.
Arbini, "Saldırı olmuştu. Yaralıları ambulansa taşıyorduk. Ben 3 metre uzaktayken ambulansa havan mermisi isabet etti. Araç yandı. Ben bir şarapnel parçasıyla yaralandım. Yardıma giderken yaralandım. İnsanlar bana yardım etti." ifadelerini kullandı.
"Ezan saatlerinde hava saldırıları yoğunlaşırdı"
Arbini, Doğu Guta'da yaşananların basına yansıyandan çok daha fazla olduğunu belirterek, "Rejim özellikle ezan saatlerinde hava saldırılarını daha yoğunlaştırırdı. Cuma namazlarında hoparlör sesini kısardık. Camiye gelenler asker değildir, sivildir. Çocuk, yaşlı, annelerle beraber minicik kızlar geliyor. Asker-sivil gözetmeden hava saldırıları devam ederdi. Cuma namazına annesiyle gelen küçük kız yaralandı. Rejim dinini öğrenmeye çalışan minicik çocuklarla bile savaşırdı." şeklinde konuştu.
Bir diğer Doğu Gutalı İmam Muhammed de unutmadığı bir anısını şöyle anlattı:
"Namaz bittikten sonra hava saldırısı oldu. Yaralanan bir baba oğlunu arıyor, haykırıyordu. Kanlar içinde olmasına rağmen çocuğunu arıyordu. İki gün sonra bir hastanede öldüğü haberini aldık. O an hiç aklımdan çıkmaz."
Muhammed, Esed rejiminin bölgedeki camilerin yüzde 90'ını hedef aldığını, her caminin bir veya iki defa hava saldırısına maruz kaldığını söyledi.
"Cuma namazını vaktinden bir saat önce kılardık"
Muhammed, her cuma Otaya beldesindeki caminin vurulduğunu ifade ederek, "Cuma namazlarını vaktinden bir saat önce kılardık ki insanların canına kıyılmasın." dedi.
İmam Muhammed şunları kaydetti:
"Muhaliflerin Esed rejimine bağlı milislerinden arındırdığı bir bölgedeki camiye girdiğimde şok oldum. Camiyi askeri noktaya çevirmişler. Sigara izmaritleri, alkol şişeleri. Caminin bir köşesini tuvalet bile yapmışlar. Derin bir nefret mi, Allah’a meydan okumak mı bilmiyorum."
Kaynak: AA