Kuzey Kore'nin yaptırım ve baskılara rağmen nükleer güçlerini oluşturmaktan kaçınmayacağı bildirildi.
Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığının, resmi KCNA ajansının haberinde yer alan açıklamasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), cuma günü nükleer programı ve balistik füze denemelerini sürdüren Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları genişletme kararı almasına tepki gösterildi.
Açıklamada, "Yaptırım kararı dümeninde parmağı olan ülkeler, Kuzey Kore nükleer güçlerinin ufuk açıcı gelişmelerini sınırlamayı bir an bile düşünürse bu vahim bir hata olur. Başkalarının ne dediğinin önemi yok. Yaptırım ve baskı gelirse gelsin, nükleer güçlerimizi oluşturmaktan kaçınmayacağız." ifadeleri kullanıldı.
Yaptırım kararını kabul eden ülkelerin, nükleer silahların ortadan kaldırılması amacıyla diyalogda ısrarlı olmak yerine "doğru tercihler" yapması istenen açıklamada, Kuzey Kore'nin nükleerden arındırılması için küresel çabaların ters etki yapacağı vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Anna Richey-Allen, Güney Kore haber ajansı Yonhap'a yaptığı açıklamada, "Kuzey Kore'ye provokatif ve istikrarı bozan eylemlerden kaçınma, uluslararası yükümlülükleri ve taahhütlerini yerine getirme, stratejik seçimini yapma ve görüşmelere dönme çağrısı yapıyoruz." dedi.
BMGK'da, cuma günü ABD tarafından sunulan ve Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımların genişletilmesini içeren tasarı oy birliğiyle kabul edilmişti.
Yaptırım listesine Kuzey Kore'nin nükleer programına finansal destek vermekle suçlanan 14 Kuzey Koreli ve 4 firma daha eklenmiş, bu kişi ve kuruluşlar hakkında seyahat yasağı ve varlık dondurma kararı alınmıştı.
Listede Kuzey Kore'nin denizaşırı casusluk operasyonlarının başındaki isim olduğu düşünülen Cho Il U da bulunuyor.
BMGK, nükleer programı nedeniyle Kuzey Kore'ye 2006 yılından bu yana askeri ve ekonomik yaptırımlar uyguluyor.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, BMGK'nın Kuzey Kore'ye net bir mesaj gönderdiğini belirterek "Balistik füze denemelerine son verin ya da sonuçlarına katlanın." demişti.
Haley, ABD'nin barışçıl ve diplomatik bir çözüm bulma arayışına devam edeceğini ancak gerekirse farklı yollara başvurmaya hazır olduğunu söylemişti.