Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, Güney Kore sınırındaki Kaesong kentinde düzenlenen gösterilere işçiler, sosyal örgütler ve sendika üyeleri katıldı.
Gösteride, Güney Kore'nin "düşmanlarını yok etme iradesine öfkelendiklerini" belirten sloganlar atılırken, Seul ve Washington'un kınandığı ifadeler içeren afişler asıldı.
Kuzey Kore'de Kore Sosyalist Kadınlar Birliğinin düzenlediği toplantıda, üst düzey yetkililer ve kadın işçiler, ABD-Güney Kore ittifakından "intikam almaya kararlı olduklarını" belirtti.
Gösterilerde, Kuzey Koreli gençlerin, "işgalci ve provokatör" olarak tasvir ettiği ABD Başkanı Joe Biden ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol'a benzeyen kuklaları yaktıkları kaydedildi.
Yonhap'ın haberine göre, Güney Kore Birleşme Bakanlığından yapılan açıklamada, Kuzey Kore'nin tepkilerinde "çok ileri gittiği" bildirildi.
Açıklamada, "Kuklaların yakıldığı protesto haberlerinin, ülkenin resmi haber ajansından duyurulması çok üzücü." ifadesi kullanılırken, Kuzey Kore'nin, halkı üzerinde "dizginleri sıkılaştırmak" amacıyla ABD ile Güney Kore görüşmelerinin sonucunu bu kadar şiddetli kınamış olabileceği değerlendirmesi yer aldı.
Washington Deklarasyonu
Biden ve Yoon arasında, 27 Nisan'da Washington'da imzalanan deklarasyonda, Güney Kore'nin, ABD'nin genişletilmiş caydırıcılık taahhütlerine tam güven duyduğu ve nükleer caydırıcılığına kalıcı olarak bel bağlamasının önemini, gerekliliğini ve faydasını kabul ettiği vurgulanmıştı.
İki ülke arasında, Kuzey Kore'nin nükleer faaliyetlerine karşı birlikte hareket etmek için Nükleer Danışma Grubunun (NCG) kurulacağı, bu sayede belli aralıklarla ABD ile stratejik konularda bilgi paylaşımı yapılacağı ve beklenmedik nükleer olasılıkları planlamaya yönelik kurumlar arası masa üstü simülasyon oluşturulacağı duyuruldu.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un kız kardeşi Kim Yo-jong da 29 Nisan'da, ABD ile Güney arasında imzalanan "Washington Deklarasyonu"nu kınayarak müttefiklerin planının "ciddi tehlike" ile sonuçlanacağını söylemişti.
ABD ile Güney ittifakını "düşman" olarak tanımlayan Kim, ittifakın Kore Yarımadası çevresindeki nükleer varlığı güçlendirmeleri halinde Kuzey'in "meşru müdafaa hakkını onlarla doğru orantılı" kullanacağını belirtmişti.