Libya ordusuna ait hava unsurları, başkent Trablus'un güneyinde, saldırı hazırlığındaki Halife Hafter'e bağlı milisleri taşıyan otobüsü vurdu.
Ordu Sözcüsü Yarbay Muhammed Kununu, Tininay ve Beni Velid kentleri arasındaki güzergaha düzenlenen hava harekatında, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'in Trablus'a yönelik saldırılarına ikmal sağlamak için yola çıkan milislerin hedef alındığını belirtti.
Libya hükümet güçlerinin yaptığı "seyrüsefer" uyarısını hatırlatan Kununu, "Libya ordusunun, askeri harekat alanı olarak ilan ettiği ülkenin batı ve orta askeri bölgelerinde, askeri araçlar, ağır taşıt ve tankerlerin izinsiz geçişinin yasaklandığını tekrar ediyor ve vurguluyoruz" dedi.
Sivillere de bu alanlardan uzak durmaları uyarısı yapılan açıklamada, söz konusu hava harekatına ilişkin ise başka detay paylaşılmadı.
Hafter milisleri Mitiga'da seçim komisyonun depolarını hedef aldı
Öte yandan Hafter milisleri, Trablus şehir merkezinin 9 kilometre doğusundaki Mitiga'da, belediye meclisi seçim komisyonuna ait ana depoları hedef aldı.
Libya ordusunun yürüttüğü Öfke Volkanı Operasyonu Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, depolarda seçim sandıkları ve oy kullanma malzemelerinin bulunduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca seçim komisyonunun, Trablus'a yönelik Hafter saldırıları nedeniyle durdurulan belediye meclisi seçimlerini gerçekleştirme hazırlığında olduğu kaydedildi.
Libya ordusu 3 bin kilometrelik alanı temizledi
Libya ordusu, 25 Mart'ta "Barış Fırtınası" operasyonunu başlatmış, 13 Nisan'da da Trablus'un batısındaki 7 belde ve bir şehri Hafter milislerinden geri alarak, başkentten Tunus sınırına kadar uzanan sahil şeridinde 3 bin kilometrekarelik alanı milislerden temizlemişti.
Hafter milisleri, sahada yaşadığı kayıpların ardından Trablus'un sivil yerleşim bölgelerine saldırılar düzenlemişti. Hafter milislerinin, yüzlerce roketle başkente düzenlediği onlarca saldırıda mayıs ayı başından bu yana 20'den fazla sivil ölmüş, onlarcası yaralanmıştı.
Bu saldırılarda, havalimanı, liman, yakıt depoları gibi kritik altyapı noktalarının yanı sıra Türk ve İtalyan büyükelçilikleri yerleşkeleri çevresi de hedef alınmıştı.