Libya’da Merkez Bankası Başkanı Saddık el-Kebir ile Başbakan Abdülhamit Dıbeybe arasında kamunun sağladığı sübvansiyonlar ve genel mali denge üzerine tartışma devam ederken, devlet destekli yakıtın iç savaşın devam ettiği Sudan’a kaçırıldığına dair raporlar ortaya çıktı.
İlk iddia İngiliz The Guardian Gazetesi’nden geldi. Gazeteye göre Libyalı yetkililer, ülkelerinin sübvansiyonlu petrolünün Sudan iç savaşının tarafı Hızlı Destek Güçlerine kaçırılmasının, devam eden savaşı körüklediğini söylüyor.
Kaçakçılığın doğudaki milis güçlerin lideri Halife Hafter tarafından yapıldığı belirtiliyor. Ülkede ise sübvansiyonlara rağmen uzun yakıt kuyrukları oluşuyor.
Ortaklar dayanışıyor
Esasen bu durum Libya’yı yakından takip edenler için sürpriz değil. Zira, Halife Hafter’in 2019’da başkent Trablus’u ele geçirmek için başlattığı savaşta en büyük destekçilerinden biri Sudanlı Cancavid milisleriydi.
Cancavid milislerinin Sudan’da bağlı olduğu kişinin de Muhammed Hamdan Daglu olduğu biliniyor. Daglu halihazırda Hızlı Destek Kuvvetleri’nin liderliğini yapıyor ve Sudan ordusuna karşı savaşıyor.
İşte, şimdilerde Afrika Lejyonu ismiyle yeniden faaliyete geçen Rus paralı milis grubu Wagner bu kaçakçılıktan en çok faydalananlardan... Wagner de Hafter’in destekçilerinden biri. Görünüşe göre, Hafter, Wagner ve Cancavid milislerinin Libya iç savaşındaki ittifakı, Sudan'daki iç savaşta da devam ediyor.
Öte yandan Londra merkezli Al-Araby Al-Jadeed Gazetesi, Libyalı yetkililere dayandırdığı haberinde Hızlı Destek Güçleri’nin teslim aldığı benzin ve motorin taşıma operasyonlarının 2023 yılının mayıs ayından itibaren devam ettiğini iddia etti.
Yine Libyalı kaynaklar, yakıtın Sudan sınırlarına kadar ulaştırılması operasyonunun Halife Hafter güçlerinin sorumluluğunda olduğunu söyledi. Yetkililere göre, yakıt kaçakçılığı Petrol Hilal Bölgesi üzerinden gerçekleştiriliyor.
Tankerlerle Cevf bölgesine gönderilen yakıt "Ain Kazit" kapısından geçerek Sudan'a ulaşıyor.
Libya'dan kaçırılan bu petrol ülke ekonomisine büyük darbeler indirdiği gibi, Sudan'da daha çok geleneksel yöntemlerle devam eden iç savaşı da körüklüyor. Libyalı yetkililere göre Ukrayna gibi yüksek teknolojinin kullanılmadığı Sudan iç savaşı yakıt olmazsa devam edemez.
Sübavansiyonlu fiyatlar ülke ekonomisini etkiliyor
Libya petrol zengini bir ülke olmasına rağmen, küçük yerel rafinerilerinin ülke ihtiyaçlarını karşılayacak kadar üretim yapamaması nedeniyle yakıt ihtiyacının çoğu ithal ediliyor.
Trablus'taki hükümet, doğrudan destek yerine ithal yakıtı ağır sübvansiyonlu fiyatlarla satıyor. Benzin genellikle piyasa fiyatından yüzde 90'a varan indirimlerle halka veriliyor.
Sübvansiyonların her geçen yıl bütçeye olan yükü artıyor. Ancak devletin verdiği yakıt vatandaşa ulaşmıyor. Yetkililer, milyarlarca dolar değerindeki ithal yakıtın yüzde 40'a yakın kısmının yeniden ihraç edildiğini ve kâr amacıyla ülke dışına kaçırıldığını söylüyor.
Libya Merkez Bankası Başkanı Saddık el-Kebir ile Başbakan Dıbeybe arasındaki son kriz de bu nedenle ortaya çıktı.
Merkez Bankası Başkanı, yaklaşık 2 milyon kişinin kamu maaşı aldığını ve bu maaşların kamu harcamalarının yüzde 60'ını oluşturduğuna dikkat çekiyor. Sübvansiyonlar, özellikle yakıt sübvansiyonları, 2021'de 20,8 milyar dinardan 2022'de 61 milyar dinara yükseldi. Bu artışın daha da devam etmesi bekleniyor.
Kebir, rakamların "akaryakıt sübvansiyonlarında bir kusuru, çarpıklığı ve kötü yönetimi ortaya çıkardığını" ve bu artışa ikna edici bir yanıtın bulunmadığını söylüyor. Ancak kamu maliyesinin güçlü durumda olduğunu savunan Başbakan, ülkenin büyük bir bütçe açığıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Kebir’in görüşüne katılmıyor.