İngiliz bilim insanları, Loch Ness Canavarı'nın varlığının "makul" olduğunu söyledi.
İddia, araştırmacıların, şimdi Fas'ın Sahra Çölü olan 100 milyon yıllık bir nehir sisteminde, dinozorlar çağından kalma uzun boyunlu deniz sürüngenleri olan küçük plesiosaurların fosillerini bulmalarının ardından geldi ve bu fosillerin tatlı suda yaşamış olabilecekleri düşünülüyor.
İskoçya'nın en eski efsanelerinden biri olan Loch Ness Canavarı’nın tarihi 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Yaratıkla ilgili ilk yazılı kayıt, M.S. 565 yılında İrlandalı bir başrahip St. Columba’nın biyografisinde tespit edildi.
1960’ta ise havacılık mühendisi Tim Dinsdale, Loch Ness efsanesini yeniden uyandıran bir görüntü kaydetti. Görüntüde yaratığa ait olduğu öne sürülen bir hörgüç vardı.
Geçen yıl da yaratığın görüldüğüne dair birçok ihbar geldi. Bu ihbarlardan biri aralıkta, gölü ziyaret eden ve yaratığın defalarca yüzeye çıktığını gördüklerini söyleyen bir çifte aitti.
Ancak teoriyle dalga geçenler, plesiosaurların tuzlu su ortamına ihtiyaç duydukları için Loch Ness'te yaşayamayacaklarını savundu.
Şimdi üniversitenin Cretaceous Research dergisinde yayınlanan bulguları, plesiosaurların tatlı suya tahammül edecek şekilde adapte olduklarını, hatta muhtemelen hayatlarını günümüz nehir yunusları gibi geçirdiklerini gösteriyor.
Fosiller arasında üç metre uzunluğundaki yetişkinlere ait kemikler ve dişler ile 1,5 metre uzunluğundaki bir bebeğe ait kol kemiği yer alıyor.
Bu canlıların, kurbağalar, timsahlar, kaplumbağalar, balıklarla beslendikleri düşünülüyor.