Bir zamanlar "Ortadoğu'nun İsviçresi" kabul edilen Lübnan ekonomisi zorda... Temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışı satın alma gücünü yok etti. Kamu borcunun yanlış yönetimi ve faiz ödemelerindeki artış, krizin derinleşmesine neden oldu.
Hükümet uluslararası destek bekliyor.
2011'deki Suriye krizi, mülteci akınını, siyasi sorunları ve ekonomik zorlukları peşinde getirdi.
Lübnan Hükümeti, ekonomiyi vergilerle ayakta tutmaya çalıştı.
Ancak halk sokaklarda protesto gösterilerine başladı.
WhatsApp'a vergi halkı sokağa döktü
Ücretsiz iletişim ağı WhatsApp uygulamasına getirilen vergi, Lübnanlıları 17 Ekim 2019'da bir kez daha sokağa döktü.
Dönemin Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri 29 Ekim'de istifa etti.
Yeni kabine ise yaklaşık 3 ay sonra, 21 Ocak'ta, Hassan Diyab tarafından kurdu..
Bu süreçte de protestolar sona ermedi.
3 ay boyunca, meclis yakınındaki Şehitler Meydanı'ndan hükümet karşıtı sloganlar yankılandı.
Polis müdahalelerinde onlarca kişi yaralandı.
Lübnan Başbakanı Diyab ülke ekonomisini diriltme vaadinde bulundu..
Ancak aradan geçen 6 ayda, ekonomik kriz daha da derinleşti. İşsizlik ve yoksulluk arttı.
Yerel para dolar karşısında rekor seviyede değer kaybetti. Koronavirüs salgını da eklenince, yeni hükümet çıkmaza girdi.
29 Nisan'da, 5 yıllık ekonomik kurtarma paketi ilan edildi.
IMF ile müzakereler başladı
11 Mayıs'ta, 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi için Uluslararası Para Fonu IMF ile müzakerelere başlandığı açıklandı.
Lübnan Merkez Bankası da, bankaların yeniden yapılandırılacağını açıkladı. Atılan tüm adımlara rağmen ekonominin düzlüğe çıkmadığı,,, protestoların sürdüğü Lübnan'da, hükümet, ekonomiyi yeniden canlandırmayı hedefliyor.