Lübnan'da, "Lübnan askerlerinin ölümüne yol açmak" suçlamasıyla yargılanan sanıklardan 9'una idam cezası verildi.
Lübnan Askeri Mahkemesi, Sayda şehrindeki Abra kasabasında 2013 yılında yaşanan olaylar sırasında "Lübnan askerlerinin ölümüne yol açmak" suçlamasıyla yargılanan Ahmed el-Esir ve beraberindeki 8 sanığı idama mahkum etti.
Abra olayından bu yana yakalanamayan Lübnanlı eski şarkıcı Fadıl Şakir'e de gıyabında 15 yıl hapis cezası verilirken, aynı davada yargılanan diğer 20 kişi 10 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Mahkeme, vermiş olduğu bu cezaların nihai kararlar olduğunu, idam cezaları dışında itiraz edilemeyeceğini belirtti. Lübnan'da 2004 yılından bu yana idam cezaları uygulanmıyor, ceza müebbet hapse çevriliyor.
Askeri mahkemede ilk duruşmasına 15 Eylül 2015'te çıkan Esir, bugünkü son duruşmasında, mahkeme tarafından atanan askeri avukatı reddederek, "Bu avukatı kabul etmiyorum. İran'ın ve Lübnan'daki temsilcilerinin hegemonyası altında olan bu mahkemeyi de tanımıyor ve hiçbir kararını kabul etmiyorum." dedi.
Duruşmada sunulan, İran destekli Hizbullah örgütünün Abra çatışmalarında ilk kurşunu atan taraf olduğunu gösteren video ve fotoğraflar, mahkeme tarafından reddedildi.
Önceki duruşmalarda davadan çekilen avukatlar, mahkemenin bağımsızlığını yitirerek siyasileştiğini ve "Şii Hizbullah" yanlısı bir hal aldığını savunmuştu.
Duruşmanın yapıldığı sırada mahkeme önüne toplanan tutuklu yakınları, mahkemenin taraflı davrandığı ve Hizbullah örgütünü koruduğu gerekçesiyle protesto gösterisi düzenledi.
AA muhabirine konuşan Esir'in karısı, "Lübnan Müslüman Alimler birliği haricinde hiç kimse Şeyh Esir'e destek vermedi. Sünnilerin önde gelen isimlerinin tamamı Esir'i yalnız bıraktı. Hizbullah, Lübnan'ın tüm topraklarını ele geçirmeye devam ediyor. Bazı Sünniler de bu duruma göz yumuyor." ifadelerini kullandı.
Esir'in avukatı Muhammed Sabluh ise mahkemenin kararı ne olursa olsun dava dosyası ve diğer delilleri Beyrut'taki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne sunacaklarını söyledi.
Asıl suçluların mahkemeye dahi getirilmediklerini vurgulayan Sabluh, "Ortada bir adaletsizlik söz konusu ve bunu uluslararası mahkemelere taşıyacağız. Hizbullah'ın Abra çatışmalarına katıldığını ispatlayan kanıtlarımız var ancak politik bir güç onları koruyor." diye konuştu.
Tutukluların aileleri, cezaların açıklanmasının ardından akşam saatlerinde Sayda ve Trablus şehirlerinde gösteri düzenledi.
"İşkenceye ve taraflı yargılamaya hayır" protestosu
Esir ve diğer tutukluların aileleri, 22 Eylül Cuma günü başkent Beyrut'un merkezindeki Muhammed el-Emin Camisi önünde toplanarak, "yakınlarının işkence gördüğünü, askeri mahkemelerde taraflı yargılandığını ve keyfi gözaltıların hala devam ettiğini" iddia ederek, "adil yargılanma" talebinde bulunmuştu.
Kadın ve çocuklardan oluşan protestocular, İngilizce ve Arapça "Adalet nerede?", "Sivil mahkumların devletin atadığı askeri avukatlar tarafından savunulması kanunlara aykırıdır", "İşkence, uluslararası hukuka aykırıdır" ifadelerinin yazılı olduğu pankartlar ile işkence gören tutukluların fotoğraflarını taşımıştı.
Ahmed el-Esir ve Abra olayı
İran destekli Hizbullah örgütünün Suriye'de Esed rejiminin yanında savaşa katılmasının ardından, Esir ve taraftarları, Suriye'nin Kusayr kentinde Hizbullah ile çatışmıştı. Esir'in, ülkesine dönmesinin ardından Haziran 2013'te Lübnan'ın Sayda kentinin doğusundaki Abra kasabasında, Esir taraftarları ile Hizbullah üyeleri arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti.
Lübnan güvenlik güçleri Esir'i, Ağustos 2015'te Uluslararası Beyrut Havalimanı'nda Mısır'a gitmek üzereyken gözaltına almıştı.