Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın itirazı, bakanlıkların ülkedeki mezhepsel-etnik yapıya göre dağıtılma yöntemine dayanıyor, ayrıca önerilen isimler üzerinde bir görüş alışverişi yapılmadı." ifadeleri kullanıldı.
Hariri'nin sunduğu son hükümet listesinin, Avn ile yapılmış önceki istişarelerle uyumlu olmadığı belirtilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Avn'ın, hiçbir zaman bakanlık için siyasi isimleri teklif etmediği ve hükümeti kuracak başbakana isim listesi vermediği vurgulandı.
Öte yandan Hariri'nin ofisinden yapılan açıklamada ise, Hariri'nin ikinci görüşmede Avn'dan bir liste aldığı, bu listeden 4 Hristiyan ismin bakanlık adayı olarak belirlendiği, Cumhurbaşkanlığı açıklamasında geçtiği üzere, söz konusu bakanların seçilmesinde tek başına hareket ettiği ifadesinin doğruyu yansıtmadığı kaydedildi.
Ofis açıklamasında, Hariri'nin, Cumhurbaşkanı ile son görüşmesinde, parlamentodaki bloklarla iletişim kurarak hükümet oluşumunda temsil edilmelerini sağlayacak şekilde bakanlık aday dağılımını yeniden gözden geçirmesi gerektiği yönünde görevlendirildiği belirtildi.
Hariri'nin hükümetin kurulması için yoğun çaba göstererek Avn ile 12 kez görüştüğü hatırlatılan açıklamada, Cumhurbaşkanı'ndan kendisine baskı yapan parti çıkarlarını bir kenara bırakarak hükümetin kurulduğuna ilişkin imzayı atmasının beklendiği hatırlatıldı.
Hariri, geçen çarşamba yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a sunduğu son kabine listesindeki 18 bakanın teknokratlardan oluştuğunu ve bunların siyasi şahsiyetlerden olmadıklarını dile getirmişti.
Lübnan'daki yönetim şekli
Lübnan anayasası uyarınca ülke yönetimi, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaşılıyor.
Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyanlardan, Başbakan Sünnilerden ve Meclis Başkanı ise Şiilerden seçiliyor.
Lübnan'daki farklı dinleri ve mezhepleri karşı karşıya getiren iç savaşı sonlandıran 1989'daki Taif Antlaşması gereğince, Lübnan Meclisi'ndeki 128 sandalye, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaştırılıyor.