Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos'ta hükümeti kurma görevini alan Edib, ülkedeki ekonomik krize çözüm bulacak ve geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamanın arkasında bıraktığı yıkım sonrası başkenti yeniden imar edecek bir kabine için 2 haftalık çalışmaların sonucunu Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile paylaşmak üzere önümüzdeki saatlerde Saray'a çıkacak.
Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, Edib'in bugünkü görüşmede kabinesini Avn'a sunacağını ancak Cumhurbaşkanı'nın listeyi kabul edip etmeyeceği konusunun henüz netleşmediğini belirtiyor.
Maliye Bakanlığı konusundaki anlaşmazlık sürüyor
Edib'in kabinesi için Lübnanlı siyasiler arasında halihazırda görülen tek anlaşmazlık, Meclis Başkanı Nebih Berri'nin partisi Şii Emel Hareketi ve müttefiki Hizbullah'ın Maliye Bakanlığı'nı kimseye kaptırmama yönündeki ısrarları.
Bu konunun çözümü için eski Başbakan Saad el-Hariri, cumartesi günü Meclis Başkanı Berri'yi ziyaret etti ancak herhangi bir sonuç elde edemedi.
Edib'in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi sürecinde rol aldığı söylenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aynı gün Berri ile telefonda görüştüğü yönünde basında birtakım haberler çıktı.
Berri ise dün yaptığı yazılı açıklamada, sorunun Fransızlar ile ilgili değil bir tür iç anlaşmalık olduğunu belirterek kurulacak hükümette yer almayacaklarını kaydetti.
Şii Emel Hareketi, Maliye Bakanlığı'nı alamadığı için hükümete katılmıyor
Şii Emel Hareketi Milletvekili Muhammed Nasrallah, AA'ya yaptığı açıklamada, ülkeye hizmet için kurulacak hükümette yer almak istediklerinin altını çizerek, "Ancak payımız olan Maliye Bakanlığı'nın bize verilmemesi gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle hükümetin kurulmasını engellememekle birlikte katılmama kararı aldık." dedi.
Emel Hareketi olarak yeni hükümette yer alıp almama konusunun tamamen Maliye Bakanlığı'na getirilecek isme bağlı olduğunu vurgulayan Nasrallah, bu bakanlığa olan bağlılıklarına ilişkin ise şunları kaydetti:
"Lübnan'daki iç savaşı sonlandıran 1990 yılındaki Taif Antlaşması müzakerelerinde Maliye Bakanlığı'nın Şiilerin payı olacağı yönünde mutabakat sağlandı. Çünkü ülkedeki mali kararlar, (Hristiyan Maruni) Cumhurbaşkanı, (Sünni) Başbakan ve Maliye Bakanlığı tarafından imzalanıyor. Maliye Bakanı'nın Şii olmasıyla birlikte bu kararlar 3 mezhep tarafından imzalanmış olur. Daha önce 2 veya daha çok dönem bu hakkımızdan feragat etmekle bunu kaybettiğimiz anlamına gelmez."
Nasrallah, Cumhurbaşkanı Avn'ın yeni kabineyi onaylaması halinde parlamentoda güvenoyu verebileceklerini ancak gerektiğinde muhalefet olacaklarını ifade etti.
Şii ikili muhalefet olursa zorlu bir sürecin başlangıcı olacak
Lübnanlı siyaset uzmanı Munir er-Rabih de Cumhurbaşkanı Avn'ın çıkmaza girdiğine dikkati çekerek, "Avn damadı ve eski Dışişleri Bakanı Cibran Basil başta olmak üzere çevresindekileri ABD yaptırımlarından korumak için hükümeti engellemeye gidemez." dedi.
Cumhurbaşkanı Avn'ın müttefikleri Şii Emel Hareketi ile Hizbullah'la yol ayrımına gitmeyeceğini öngören Rabih, "Şu anda Maliye Bakanlığı için Şii bir ismi belirleme müzakereleri sürüyor. Şii bir isim üzerinden anlaşmaya varılmazsa Şii ikili muhalefet olur ve Taif Anlaşması ihlali gerekçesiyle hükümeti düşürme çabalarına girer." diye konuştu.
Hükümetin Şii gruplara rağmen kurulması halinde ülkede zorlu bir sürecin başlayacağına da dikkati çeken Rabih, Şii Emel Hareketi ve Hizbullah'ın oluşturacağı engeller dolayısıyla hükümetin hiçbir başarıya imza atamayacağını ifade etti.
ABD yaptırımları Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi'ni ürküttü
Sünni Müstakbel Hareketi'nin üst düzey yetkililerinden Mustafa Alluş ise Lübnan'da hükümeti kurma konusunda Fransızların girişiminden başka bir seçenek olmadığını söyledi.
Söz konusu girişimin de Edib'in yeni hükümeti kurmasına bağlı olduğuna işaret eden Alluş, ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisinin olup olmadığına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisi olmadı. Ancak Washington'un Hizbullah'a destek veren Lübnanlı siyasilere yönelik yaptırımları, Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi'ni ürküttü ve müttefiklerinden (Hizbullah) uzaklaşma çabalarına girmeye sevk etti."
Şii Emel Hareketi mensubu eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile Hristiyan Marada Partisi mensubu eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Finyanus Hizbullah'a destek verdikleri gerekçesiyle geçen hafta ABD yönetimi tarafından yaptırım listesine alınmıştı.
Ülkedeki ekonomik durum ve Fransız girişimi
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan'ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizlerden birini yaşıyor. Ülkedeki kamu borcu 90 milyar doları aşmış durumda.
Hükümet, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi için birkaç ay önce Uluslararası Para Fonu ile müzakerelere başlamıştı.
Ekonomik kriz içindeki Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor duruma düştü.
Halk, siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gördüğü yolsuzluklarla suçluyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut'a yaptığı ziyareti sırasında Mustafa Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan'a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.
Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron'un, Edib hükümeti için dile getirdiği 15 günlük süre yarın doluyor.