Lübnan'daki protestolarda kamu binaları ateşe verildi

Lübnan'da, Covid-19 vakalarındaki artışın önüne geçmek için 14 Ocak'ta uygulanmaya başlayan 10 günlük karantinanın 8 Şubat'a kadar uzatılmasına ve ekonomik krize tepki olarak 25 Ocak'ta başlayan protesto eylemleri dördüncü gününde de devam etti.

Gösteriler sırasında kent merkezindeki Nur Meydanı'na yakın 3 katlı Trablusşam Belediye binası ateşe verildi. Yerel basın, Abdülhamid Karami Meydanı'ndan yola çıkan bir grubun, belediye binasına molotofkokteyli atarak yangını çıkardığını aktardı.

İtfaiye araçları gelinceye kadar binanın içindeki evrakın çoğunun yandığı ve binada hasar oluştuğu ancak olayda can kaybı yaşanmadığı kaydedildi.

Trablusşam Belediye Başkanı Riyad Yamak, yaptığı açıklamada, belediye yönetimi olarak bir yıldan fazla süredir haklarını arayan protestocuların yanında durduklarını belirtti.

Ancak bugün belediye binasını ateşe verenlerin, haklarını arayan göstericiler olmadığını dile getiren Yamak, bu eylemin göstericilerin haklı taleplerine gölge düşürmek amacıyla yapıldığını söyledi.

İç Güvenlik Birimi ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gösteriler sırasında molotofkokteyli atılması sonucu belediye yakınındaki hükümet konağında yer alan "Sünni Şeriat Mahkemesi" binasında yangın çıktığını bildirdi. Yangında hasar ya da can kaybı yaşanıp yaşanmadığına ilişkin bilgi verilmedi.

Lübnan Kızılhaçı, bu akşam Trablusşam'da yaşanan olaylarda yaralanan 112 kişiye müdahale edildiğini bildirmişti.

Hariri ve Canbolat'ın tepkisi

Öte yandan 10 Ağustos 2020'de istifa eden Hassan Diyab hükümeti yerine ekim ayında yeni kabineyi kurmakla görevlendirilen Saad el-Hariri, Trablusşam'da yaşananlara tepki gösterdi.

Hariri, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Trablusşam'ı hedef alan her türlü siyasi sloganı reddettiklerinin altını çizerek "Soruyoruz: Trablusşam Belediyesi ve diğer bazı yerler yanarken Lübnan ordusu neden seyirci kalıyor. Ordu kenti korumayacaksa kim koruyacak?" ifadelerini kullandı.

 Dürzi İlerlemeci Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat da halihazırda Trablusşam'da yaşananların tüm ülkeyi tehdit ettiğini savundu.