Diplomasi Vakfının, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) katkılarıyla ve İstanbul Gelişim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlediği "Türk Dünyası Düşünce Kuruluşları Forumu"na katılan Macaristan Ludovika Kamu Hizmetleri Üniversitesi Strateji ve Savunma Çalışmaları Enstitüsünden Dr. Zoltan Egeresi ve Macaristan Mathias Corvinus Collegium Uluslararası Ekonomi Merkezi Başkanı Csaba Moldicz, açıklamalarda bulundu.
Egeresi ve Moldicz, 1 Temmuz'da Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını devralan Macaristan'ın, 6 aylık dönem başkanlığı süresince Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceğini ve Macaristan'ın Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) ne gibi katkılar sunabileceğini değerlendirdi.
Egeresi, Macaristan'ın aktif bir AB dönem başkanı olmaya çalışacağını ve bu çerçevede etkinlik göstereceğini söyledi.
Macaristan'ın dönem başkanlığı süresinde Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili Egeresi, "Macaristan, sadece Türkiye'yi değil bütün Balkanları, başka ülkeleri de AB içinde görmek istiyor. Açıkça söyleyebiliriz; Macaristan, bu bölge için en istekli üyelerden biri. Bu anlamda ben ciddi hareketler, faaliyetler bekliyorum." ifadesini kullandı.
Egeresi, 2024'ün "Türk-Macar Kültür Yılı" olduğunu hatırlatarak iki ülke ilişkileri çerçevesinde de faaliyetlerin hızlı şekilde süreceğini, bunun Türkiye'nin Macaristan'daki ve AB'deki önemini göstereceğini dile getirdi.
Macaristan'ın Türk dünyasıyla ilişkilerine de değinen Egeresi, "Macaristan, TDT'ye 6 yıl önce gözlemci oldu. Macaristan, bir köprü rolü oynamaya çalışıyor." dedi.
Egeresi, Macaristan'ın AB üyesi olarak kazandığı tecrübeleri, Türk devletlerinin entegrasyonu konusunda paylaşacağını ve bu konudaki faaliyetlerini artacağını aktardı.
Teşkilatta "gözlemci" üye olan Macaristan'ın, gelecekte tam üye olabileceğini kaydeden Egeresi, ülkesinin pratikte zaten tam üye gibi davrandığını, forumlara ve çalıştaylara katıldığını anlattı.
Egeresi, AB'nin ekonomik temelde kurulduğunu ve güçlendiğini, TDT'nin de benzer bir rotayı takip ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Ortak Koridor Projesi, belki önümüzdeki yıllarda Zengezur Koridoru'nun açılması, bütün Avrupa Birliği hem de Macaristan için Orta Asya, Kafkaslar, Türkiye'nin önemini artırıyor ve elbette bu artışı Macaristan da kullanmak isteyecek. İkili ilişkiler anlamında çeşitli alanlarda ciddi iş birliği görebiliriz; Macaristan-Azerbaycan, Macaristan-Türkiye arasında ciddi enerji iş birliği görebiliriz."
Moldicz de Macaristan hükümetinin, Türkiye'nin AB üyeliğine yaklaşmasını arzuladığının altını çizerek, "Sahip oldukları 6 aylık dönem başkanlığı sırasında Macar hükümeti, AB-Türkiye Gümrük Birliği Anlaşması'nı gözden geçirmek ve modernize etmek istiyor." dedi.
Macaristan dış politikasını "çok pragmatik" olarak tanımlayan Moldicz, ülkesinin öncelikleriyle ilgili şunları kaydetti:
"Avrupa sanayisi, Avrupa ekonomisi rakipleri karşısında zemin kaybediyor. Bu ana konulardan biri ve tabii ki bazı siyasi konular da var. Örneğin; yasa dışı göçün durdurulması ya da diğer anlaşmazlıklar, hatta genişleme ama öncelikle Batı Balkanlar. Bu konuları ilerletmek Macar hükümetinin ana hedeflerinden biridir.
Güvenilir ve sürdürülebilir bir ilişki her zaman ekonomik iş birliğine dayanır. Macaristan'ın Türk devletlerine sağlayabileceği şey, temelde bu ülkelerden gelen şirketlerin AB pazarına girmesi için ekonomik bir sıçrama tahtası olmasıdır."