Macaristan Teknoloji ve Sanayi Bakanı Laszlo Palkovics, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'la görüşmesinde, ikili sanayi ve teknoloji iş birliğini geliştirmeyi ele aldıklarını söyleyen Palkovics, “İlişkilerimiz zaten iyi, sürekli yeni iş birlikleri imkanlarına bakıyoruz. İnşaat sanayinde önemli iş birliklerimiz var, bugünün en önemli konusu olan savunma sanayi iş birliğimiz var." dedi.
"Türkiye'nin ürettiği İHA'lar savaş alanında yeni bir yol olduğunu gösterdi"
Palkovics, Macaristan-Türkiye arasındaki savunma sanayi alanındaki iş birliklerine işaret ederek, “Macar ordusu, Türk savunma sanayi ürünleri alma kararı aldı. Zırhlı personel taşıyıcı alanında önde gelen bir firmadan ürün almaya karar verdik. Macaristan’da üretme anlaşması da yaptık.” diye konuştu.
Ortak üretimin ilk aşamasında montajın yapılacağını, ikinci aşamada da üretim yapılacağını aktaran Palkovics, “Savunma sanayi alanında başka iş birliklerini konuştuk. Tabii ki bunlardan biri de Türk insansız hava araçları (İHA). Türkiye'nin ürettiği bu araçlar, savaş alanında yeni bir yol olduğunu gösterdi. Bundan dolayı İHA alanında iş birliklerini de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
Palkovics, ülkesinde insansız araçlar için bir test merkezi bulunduğunu da anlatarak, Türk firmalarının iş birlikleri için buraları da kullanabileceğine işaret etti.
Baykar firmasının ürettiği Bayraktar İHA'larıyla ilgili Macaristan Savunma Bakanlığının alanına giren bu konuda Bakanlığın satın almak için gerekli değerlendirmeleri yaptığını vurgulayan Palkovics, "Diğerlerine göre daha ucuz ancak daha etkili bir teknoloji." dedi.
"Gaz merkezli enerji sistemini değiştirmemiz lazım"
Macaristan’la ortak araştırma ve üretim fırsatlarına dikkati çeken Palkovics, Türkiye ile Macaristan arasında ortak araştırma ve geliştirme projeleri, ortak üretimler ve ortak bilimsel araştırmalar yapılmasına yönelik “Bu karşılıklı bir kazan-kazan durumu olur.” görüşünü dile getirdi.
Palkovics, sadece bir ürünü almak değil o ürünün Macaristan’da üretimini de önemsediklerinin altını çizerek, “Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından Avrupa’nın özellikle de Almanya’nın savunma sanayi kapasitesinin düşük olduğu görüldü. Durum değişiyor. Bu alanda kapasite artırımı önemli bir rol oynuyor.” vurgusunu yaptı.
Türk firmalarının Macaristan’ın enerji dönüşümüne katkı sağlamasının da Türkiye ziyaretinde ele alınan konulardan olduğunu aktaran Palkovics, “Şu anda Avrupa’nın enerji sistemi, gaz merkezli bir sistem. Elektriğin fiyatı, gaz ve gaz temelli sistemlerin parçalarına göre belirleniyor. Bunda değişiklik yapmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
"Enerji kaynaklarına gelecek 10 yılda 16 milyar euroluk yatırım yapılacak"
Palkovics, 2022-2050 dönemini kapsayan Enerji Dönüşüm Planı'nı hayata geçirdiklerini belirterek, mümkün olduğunca yenilenebilir enerji kaynakları ile diğer enerji kaynaklarına geçmeyi planladıklarını anlattı.
Macaristan’ın gelecek sene sonunda güneş enerjisinden ürettiği enerjiyi 3 gigavattan 8 gigavata çıkaracağını anlatan Palkovics, güneş enerjisiyle ilgili ekipmanların Macaristan’da üretilmesiyle bu sayının 20 ila 24 gigavata çıkacağını söyledi.
Biyogaz, biyometan ve biyokütle gibi kaynaklara yöneleceklerini de kaydeden Palkovics, jeotermal ve rüzgar enerjisine yönelik yatırımlarla tüm diğer enerji kaynaklarına gelecek 10 yılda 16 milyar euroluk yatırım yapılacağını ifade etti.
"Rusya-Ukrayna savaşıyla Orta Asya taşımacılıkta daha da önem kazandı"
Palkovics, demir yolu taşımacılığına yönelik Türkiye-Sırbistan-Bulgaristan-Macaristan arasında bir anlaşma imzalandığını hatırlattı. Bu anlaşmayla Çin-Avrupa arası demir yolu ticaretinden daha fazla pay almanın hedeflendiğini vurgulayan Palkovics, “Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmalardan ötürü Çin-Avrupa demir yolu Türkiye’den geçebilir. İstanbul Boğazı'nın altından geçen bir tren, Bulgaristan ve Sırbistan üzerinden Macaristan’a gelerek Avrupa’nın kalbine ulaşabilir." diye konuştu.
Hidrojenin de önemli bir enerji kaynağı olduğuna işaret eden Palkovics, bu kaynağın da Avrupa’da tartışılması gerektiğinin altını çizdi.
Palkovics, Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinin de Avrupa’daki enerji krizinin çözümünde rol oynayabileceğini belirterek, “Çin’den çıkan kargo trenleri, şu an Rusya-Ukrayna güzergahını kullanamadığı için Orta Asya devletleri daha da önem kazandı. Bu rota, tamamen Türk devletlerinden geçiyor ve Avrupa ülkelerine ulaşıyor. Bu rotada enerji taşımacılığı da yapılmalı." dedi.
Avrupa kargo trafiğinin yüzde 20'sinin demir yolunda gerçekleştiği bilgisini paylaşan Palkovics, bunun yüzde 50’lere çıkarılma hedefi bulunduğunu kaydetti. Bu hedef için ülkelerin içindeki ve komşularıyla olan bağlantılardaki demir yollarını güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Palkovics, Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan’ın bu noktada üzerine düşeni yaptığını dile getirdi.
Palkovics, demir yollarının kapasitesi ve kullanımını artırmak amacıyla Orient Express’in yeniden kullanıma açılmasının önemli bir adım olacağını vurguladı.
12ºC
Ankara
