Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'daki Yahudi organizasyonlarının çatı kuruluşu CRIF'in yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.
Fransa ile İsrail arasındaki ilişkilere değinen Macron, "Netanyahu'yla, Ortadoğu'daki gelişmeler ve özellikle İran'ın Suriye, Lübnan ve Irak'taki askeri nüfuzunun tehdidi hakkında beraber çalışıyoruz. Bu konuda Fransa'nın pozisyonu açık. Fransa, uyguladığı ve imzaladığı anlaşmalara saygı göstermesine karşın İran'ın balistik programı ve bölgesel hakimiyeti ile mücadele edilmesini istedi. Müttefiklerimiz İngiltere, Almanya ve ABD ile de bunu yapmaya çalışıyoruz." dedi.
İsrail'in güvenliğini sağlama ve İsrail'e yönelik saldırı politikası ile mücadele konularının öncelikli hususlar arasında yer aldığını belirten Macron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile anlaşamadıkları konuların da olduğunu dile getirdi.
Macron, Kudüs'ün statüsüne ilişkin, "Samimi bir şekilde konuşmak gerekirse, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ederek, (İsrail ile Filistin arasında) yaşanan sorunların çözümüne katkı sunmadığını düşünüyorum. Hatta bölgede güvenlik durumunu iyileştirmedi. Bu bağlamda, bu gerçek bir hatadır." diye konuştu.
Bu konuda sorunların İsrail ve Filistin arasında yürütülecek diyalog ile çözülebileceğini kaydeden Macron, ABD ile de yapmaya çalıştıklarının, İsrail ve Filistin'le bölgede barış sağlamak olduğunu söyledi.
Trump'ın açıklaması tüm dengeleri değiştirdi
Trump, 6 Aralık 2017'de yaptığı açıklamada "Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti kabul ettiğini" ilan etmiş ve Tel Aviv'deki Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıması noktasında Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini belirtmişti.
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını gözardı etmişti.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise geçen pazar günü yaptığı yazılı açıklamada, "İran'ın balistik füze programı Fransa ve müttefikleri için büyük bir endişe kaynağıdır. Bu program, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2231 sayılı kararına uygun değil ve bölgede istikrarı bozan bir faktördür." demişti.
Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
Kaynak: AA