Joaquin Archivaldo Guzman Loera, namıdiğer “El Chapo” (cüce), dünyada adı en çok duyulan suçlulardan biri.
Guzman, on yıllar boyunca Meksika uyuşturucu ticaretinin merkezinde yer almıştı.
Dev uyuşturucu karteli ve suç şebekesi Sinaloa’yı yöneten Guzman, geçtiğimiz gün ABD’nin New York eyaletinde görülen davada ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Federal Mahkeme, şubat ayında Guzman'ı, “aralıksız suç girişiminde bulunmak, uyuşturucu gelirlerini aklamaya teşebbüs, silahlı eylem, adam öldürme, usulsüz elmas ticareti, uluslararası kokain, eroin, esrar ve diğer uyuşturucu madde ticareti” gibi 10 isnadın tümünden suçlu bulmuştu.
Guzman ise, mahkemede verdiği ifadede, yaklaşık 30 aydır tutulduğu hapishanede kendisine kötü muamele edildiğini, adil bir yargılama süreci geçirmediğini öne sürdü.
Zamanında Forbes Milyarderler Listesi'nde yer alan ve uzun zamandır aranan bir isim olan Guzman, 2001 yılında Meksika'daki bir hapishaneden çamaşır taşınan el arabasına saklanarak kaçmıştı.
2001 firarının ardından 2015 yılında da Meksika'daki yüksek güvenlikli cezaevinden kaçan Guzman, Ocak 2016'da tekrar yakalanmış ve ABD'ye iade edilmişti.
Guzman, eroin, kokain, metamfetamin ve marihuana ticaretinden 14 milyar doların üzerinde gelir elde etmişti.
"El Chapo"lar hapiste ancak ticaret devam ediyor
Eski Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon 2006 yılında uyuşturucu çetelerine karşı savaş ilan etmiş, bu tarihten sonra Meksika ve ABD güvenlik güçleri ortak operasyonlar düzenlemişti. Operasyonların temelinde çete liderlerinin etkisiz hale getirilmesi ve bu şekilde illegal yapıların çözülmesi stratejisi yatıyordu.
Ancak, büyük çete liderlerine yönelik operasyonlar yeni ve belki daha önemli bir problemi beraberinde getirdi: hareket kabiliyeti yüksek mikro çeteler.
Uzmanlar, dünya çapında faaliyet yürüten suç şebekelerinin artık “tek ve güçlü lider”in altında toplanmak yerine gücün dengeli dağıtıldığı yapılanmaları tercih ettiğini söylüyor.
Uyuşturucu kartelleri, çok uluslu şirketlerinkine benzer yatay bir yönetim yapısını benimsemeye başlıyor. Bu durum, mevcut suç potansiyelinin bölünmesi ve tek bir “baş suçlu”nun olmaması anlamına geliyor.
Öyle ki, Meksika'da önceki dönemlerde 7 büyük kartelden bahsedilirken, günümüzde 20’ye yakın irili ufaklı kartel yapılanması olduğu kaydediliyor.
Bilinen bu daha küçük çaplı suç grupları, uyuşturucunun yanı sıra insan kaçakçılığını ve paravan maden şirketlerini de maddi kaynak temininde kullanılıyor.
Meksikalıların yüzde 55'i kendini güvende hissetmiyor
Joaquin Guzman’ın hapiste bulunduğu son 2 yıl içerisinde Meksika'da cinayet oranlarının en yüksek seviyeye çıkması, ülkede alınan güvenlik tedbirlerinin yeterince başarılı olamadığını gösteriyor.
The Washington Post'ta yayımlanan bir araştırmaya göre, Meksika halkının yüzde 55'i ülkenin en büyük probleminin "güvenlik zaafiyeti" olduğunu düşünüyor.
Obrador'un suçla mücadelede Ulusal Muhafızlar'ı kullanma projesi
Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, seçim kampanyası sürecinde ordunun yeniden yapılandırılmasının Meksika'yı daha güvenli hale getirmek için şart olduğu görüşünü birçok kez dile getirmiş, 2019 yılı içerisinde 50 bin ilave ulusal muhafız istihdam edileceğini açıklamıştı.
Obrador, askeri bir örgütlenme olan Ulusal Muhafız Birlikleri'ni asayiş olaylarında görevlendirme ve bunları ayrı bir teşkilat halinde yapılandırma kararı almıştı.
Meksikalı polisler ise ülkede suçla mücadelede etkinlik için kurulan Ulusal Muhafız Teşkilatına federal emniyet güçlerinden personel aktarılması planını protesto etmişti.