Az Bulutlu 6.7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber, Interesting Engineering, Bussines Insider, IMB 27.01.2021 11:06

Makine öğrenmeye 'zihinsel ölümsüzlük' patenti

Teknoloji devi Microsoft, ölen kişilerin bilgilerini kullanarak, bir sohbet robotu yapmak için patent aldı. Peki zihinsel ölümsüzlüğe atılan ilk adım olarak tanımlanan ve film senaryolarını aratmayan bu çalışma nasıl yapılacak? Detaylar haberimizde.

okuma süresi
Okuma süresi
Makine öğrenmeye 'zihinsel ölümsüzlük' patenti
[Fotoğraf: Getty ]

Hayatını kaybetmiş bir yakınınızla Yapay Zeka (AI) destekli bir program üzerinden sohbet etmek ister miydiniz?

Bu, distopik TV programı Black Mirror’ın (Siyah Ayna) ikinci sezonunda yer alan bir bölümde sorduğu soruydu.

Ve şimdi Microsofta verilen patentle, bir bilim kurgu senaryosu daha gerçek olmak üzere.

Distopik senaryo gerçeğe dönüşüyor

ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi, geçen ay Microsoft'a 'Belirli Bir Kişinin Sohbet Botunu Oluşturmak' başlıklı bir başvuru için patent verdi.

Başvurusu 2017’de yapılan sohbet robotu henüz sadece patent aşamasında ve uygulamaya yönelik bir girişimde bulunacağına dair resmi bir açıklama gelmedi.

Patent dosyasında, projenin doğrudan ölüler üzerinde kullanılmasına dair bir açıklama yer almıyor.

Ancak Yapay Zeka etiği alanında çalışan bilim insanları ve teknoloji yazarlarına göre temel hedef, insanlara kaybettikleri kişilerle yeniden sohbet etme fırsatı sunmak. Bu hedef ise, sosyal medyada kolayca bulunabilen içerikler aracılığıyla oluşturulacak.

Dijital ölümsüzlük projesine atılan adım gibi görülen fikir, popüler dizi Black Mirror’un “Be right back” (Hemen döneceğim) adlı bölümünde anlatılan hikayeyi yansıtıyor.

Hikayede kocasını trafik kazasında kaybeden bir kadın, kocasının verilerini kullanarak oluşturulan yapay zeka destekli bir program üzerinden sanal bir gerçeklikle çevrim içi sohbete başlıyor.

Daha sonra ses uygulamasıyla telefon görüşmeleri devreye giriyor. İlerleyen süreçte ise kocasının görünümündeki insansı bir robot, kadının hayatına dahil oluyor.

Fotoğraf: IMDB[Fotoğraf: IMDB]

Peki bu senaryoyu gerçeğe dönüştürme adımını attığı iddia edilen sohbet programı nasıl yapılacak?

Proje, son 30 yıldır teknolojideki kuralları yeniden yazan makine öğrenme ile hayata geçirilecek.

Şimdi makine öğrenmenin detaylarına bakalım…

Makine öğrenme nedir?

ABD merkezli, dünyanın en büyük bilişim teknolojisi şirketi International Business Machines’e (IBM) göre makine öğrenme, bilgisayar sistemlerinin açık bilgileri değil, verileri kullanarak öğrenmesini sağlayan bir Yapay Zeka dalı olarak tanımlanıyor.

Yani bu öğrenme çeşidi, bilgisayar sisteminin atacağı adımı, açık bir talimata göre değil verilerle oluşturulan bir modele göre, tahminen belirlemesini sağlıyor.

Makine öğrenme, tamamen otonom (bağımsız) robotlar başta olmak üzere Yapay Zeka teknolojilerinin geleceğini şekillendirecek en önemli bilim dalı olarak görülüyor.

Nasıl çalışıyor?

Makine öğrenme verilerle sağlanıyor. Verilerin işlemesinde ise en kritik rol algoritmaların. Algoritma, istatistiksel işlem adımlarının bir dizisi olarak tanımlanıyor.

Makine öğreniminde, algoritmalar, yeni verilere dayalı kararlar ve tahminler yapmak için büyük miktarda verideki kalıpları ve özellikleri bulmak üzere eğitiliyor.
Algoritma ne kadar iyi olursa, kararlar ve tahminler o kadar doğru oluyor.

Şimdi bunu somut bir örnekle anlatalım.

Makine öğrenmenin en sık kullanıldığı yerlerden biri de video izleme platformları.
Bu platformlar, kullanıcıların kelimelerle ve cümlelerle yaptığı tüm aramaları ‘Büyük Veri’ adı verilen veri havuzuna, detaylarıyla kaydediyor.

Daha sonra kullanıcıya, sayfasında yaptığı aramalara benzer veriler içeren videolar, öneri olarak sunuluyor.

Bu örnekte, kullanıcının yaptığı aramalar verileri, verilerin işlenme ve alakalı videoları belirleme adımları ise algoritmaları oluşturuyor.

Doğru önerilerle tıklanma sağlanması, dışarıdan herhangi bir müdahalede bulunmaksızın, makine öğrenmenin doğru şekilde işlediğini gösteriyor.

Nerelerde kullanılıyor?

Makine öğrenme en basit tanımıyla dahi oldukça teknik kavramlar içerse de sadece gelişmiş robot teknolojilerinde değil, günlük hayatımızda da pek çok yerde karşımıza çıkıyor.

Bugün telefonumuza yanıt veren dijital asistanlar, internette arama yapmamıza yardım eden uygulamalar, istenmeyen e-postaların gelen kutularımıza ulaşmasını engelleyen spam belirleyiciler, önerilen filmler ve şarkılar, hatta evimizi temizleyen yeni nesil akıllı süpürgeler makine öğrenmeyi kullanıyor.

Sistem nasıl işleyecek?

Microsoft’un sohbet programı sistemi, işte bu makine öğrenme yoluyla oluşturulan içeriklerle çalışacak.

Sohbet edilen kişinin iletişimi, kişinin verileri kullanılarak oluşturulan algoritmayla sağlanacak.

Bu veriler ise sosyal medyadan kolayca toplanabilen resimler, ses verileri, davranış bilgileri, sosyal medya gönderileri ve metin mesajları aracılığıyla oluşturulacak.

İlerleyen süreçte, fotoğraflar ve videolar aracılığıyla toplanan verilerle, iki ve üç boyutlu görüntüleri içeren çalışmalara imza atılacak..

İnsansı robot ve makine öğrenme alanlarındaki çalışmaların ilerlemesiyle de kendi karar mekanizması olan, tamamen otonom robotların film senaryolarından çıkıp gerçek hayata dahil olması ön görülüyor.

Dijital tehditler

Dijital ayak izlerinin yarattığı tehditleri bugün de yaşanan veri ihlalleriyle görmek mümkün.

Söz konusu projenin uygulanabilirliği dahi, sosyal medya platformlarının hakkımızda elde ettiği bilgilerin düşündüğümüzden çok daha fazla olduğunu kanıtlıyor.

İnsanların yüzlerini ve sesini diğer videolara yerleştiren deepfake (derin sahte) uygulamaları, projenin daha yalın ve basit bir versiyonu olarak tanımlanıyor.

Ancak bu basit versiyon dahi, dünya genelinde dolandırıcılık ve manipülasyon amaçlı kullanılıyor.

 

 


 

Sıradaki Haber
14 bin yıl önce nesli tükenen tüylü gergedan keşfedildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz