Avrupa Birliği (AB), Brexit için yeni müzakere kapısını kapattığını açıklamasına rağmen, İngiltere Başbakanı Theresa May, anlaşmasız ayrılık ihtimalinin önüne geçmek için Kuzey İrlanda sınırı sorununun çözümü adına uğraşıyor.
Perşembe günü Brüksel’e gidecek olan May, İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına fiziki sınır girmemesi için formüle edilen ''tedbir maddesi"ne ya bir zaman sınırı getirmeye ya da İngiltere'nin bu maddenin işlerliğine tek yanlı son vermesini sağlayacak bir mekanizma kurulmasına çalışacak.
İngiltere'nin AB'den ayrılması için yalnızca 52 günü kaldı. Ancak Londra ile Brüksel hala kasım ayında yapılan anlaşmanın değiştirilip değiştirilmeyeceği konusunu tartışıyor.
May, perşembe günü Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'le görüşmesinin ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile görüşecek.
Dün yapptığı açıklamada, AB ile vardığı Brexit anlaşmasının İngiliz parlamentosunda Kuzey İrlanda ile ilgili "tedbir maddesi" nedeniyle reddedildiğini belirten May, şimdi amacının AB ile görüşerek bu maddede değişikliğe gidilmesi olduğunu söylemişti.
Tedbir maddesi
İngiliz parlamentosu 15 Ocak'ta yapılan oylamada May'in Brexit anlaşmasını "tarihi" diye nitelendiren bir farkla, 202'ye karşı 432 oyla reddetmişti. May, toplumun bütün kesimleri ile geniş tabanlı bir diyalog süreci başlatarak Brexit sürecindeki sonraki adımları belirleyeceğini açıklamıştı.
Parlamentoda geçen hafta yapılan oylamada da Brexit anlaşmasının, İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına fiziki sınır girmemesi için formüle edilen ''tedbir maddesi"nin değiştirilmesi kararı alınmıştı.
Siyasi gözlemciler de May'in yaklaşık 2 yıl süren müzakerelerde elde edemediği tavizi kalan kısa süre içinde AB'den koparmasına zor gözüyle bakıyor.
Tedbir maddesi İngiltere’nin AB ile kapsamlı ticaret anlaşması imzalayana dek Gümrük Birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda'nın da buna ilaveten bir dizi farklı AB kuralına da tabi kalmasını öngörüyordu.
Maddeye karşı çıkanlar bunun İngiltere’yi süresiz bir şekilde fiili AB üyesi tutacağını ve Kuzey İrlanda’yı da tedricen İngiltere'den koparacağını ileri sürüyordu.
Kuzey İrlanda sorunu
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecini tıkayan en önemli soruna dönüşen Kuzey İrlanda'da, terör ve çatışma günlerine geri dönülmesinden korkuluyor. Son olarak ülkenin Londonderry kentinde adliye binasına önceki hafta bombalı araçla saldırı düzenlenmişti.
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda adasından elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960'lı yıllardan 1998'e kadar Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere ile birlik yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör olaylarına sahne oldu.
Ada ancak 1998'de imzalanan Belfast Anlaşması ile sükunete kavuşurken, Kuzey İrlanda’da çatışan tarafların ortaklığına dayalı bir bölgesel yönetim kurulması üzerinde anlaşıldı.
Çözüm kapsamında Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki fiziki sınır da kaldırıldı.
Çatışmalı günlerde ayrılıkçı terörün birincil saldırı hedefleri konumundaki sınır kontrol noktaları da ortadan kalkmış oldu.
Belfast Anlaşması olarak da bilinen metinler, Kuzey İrlanda'da bugün yürürlükte olan bölgesel yönetimin temelini oluşturuyor.
Kuzey İrlanda önceki yıl ocak ayında patlak veren hükümet krizinin ardından erken seçime gitti ancak bugüne kadar hükümet kurulamadı.
Sınırlı özerkliği düzenleyen anlaşmaya göre, bölgesel hükümetin ayrılıkçı ve birlik yanlısı en büyük iki partinin güç paylaşımına dayalı kurulması gerekiyor.
Kaynak: Reuters