May'den "görevimin başındayım" mesajı

İngiltere Başbakanı Theresa May resmi ziyarette bulunduğu Japonya’nın başkenti Tokyo’da, İngiliz basınına açıklamalarda bulunan May, Haziran ayındaki erken seçimde aldığı başarısız sonuca karşın partisinin liderliğinden ayrılmayı düşünmediğini söyledi.

Muhafazakar Parti’nin lideri olarak 2022’deki genel seçime girip girmeyeceği şeklinde soruya May, “Evet. Bu işe uzun vadeli olarak girdim, İngiltere’yi bekleyen uzun vadeli sorunlar var.” dedi.

“Brexit anlaşmasını doğru şekilde yapmamız lazım.” ifadesini kullanan May, “Ancak Avrupa Birliği’nden (AB) ayrıldıktan sonra da küresel bir İngiltere’nin bütün dünyayla ticaret yapmasını, dünyada dik durmasını ve yurt içindeki bazı adaletsizliklere çözüm bulmasını sağlamalıyız.” diye konuştu.

Tek parti iktidarına sahipken nisan ayında sürpriz şekilde erken seçim kararı alan May, 8 Haziran'da yapılan erken seçimde tek başına iktidara yetecek milletvekili sayısına ulaşamamıştı. Kuzey İrlanda’nın aşırı sağcı partisi Demokratik Birlik Partisi’nin (DUP) dışarıdan verdiği destekle azınlık hükümeti kuran May, kendi partisi içinden gelen istifa çağrılarına muhatap olmuştu.

May'in görev süresiyle ilgili en iyimser beklenti, Brexit müzakerelerinin sona ereceği Mart 2019'a kadar görevde kalacağı, sonrasında görevi yeni bir lidere devredeceği şeklindeydi.

Son açıklamalarına karşın, Muhafazakar Parti’nin ekimde yapılacak yıllık olağan kongresinde May’in liderliğinin tartışma konusu olması bekleniyor. May’in koltuğu için adaylar arasında Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Maliye Bakanı Philip Hammond ve Brexit Bakanı David Davis’in adları geçiyor.

Erken seçim başarısızlığının ardından Muhafazakar Partili eski Maliye Bakanı George Osborne’un genel yayın yönetmenliği yaptığı Evening Standard gazetesi May için “Yürüyen ölü” nitelendirmesini yapmıştı. Ülkedeki muhalefet partileri de May liderliğindeki azınlık hükümetini “Zombi hükümet” olarak nitelendiriyor.

Hazirandaki erken seçimde May’in liderliğindeki Muhafazakar Partinin 650 üyeli parlamentodaki sandalye sayısı 12 azalarak 318’e düşerken, ana muhalefetteki İşçi Parti’si milletvekili sayısını 232’den 262’ye çıkarmıştı.

May, seçim kampanyası süresince partisinden ziyade kendisini öne çıkararak "Güçlü liderlik" mesajı vermişti. May'in partiyi ve somut politika tekliflerini geri plana itmesi, parti içi muhalefet tarafından seçim mağlubiyetinin başlıca nedeni olarak gösterilmişti.

Ağustos ayını tatilde geçiren İngiliz siyasetinin, parlamentonun 5 Eylül'de açılmasıyla birlikte yeniden hararetlenmesi bekleniyor.