Kuzey Amerika ülkesi Meksika denilince aklına eşsiz sahiller, turizm noktaları gelenler vardır şüphesiz. Ancak şu sıralar koronavirüs salgınına karşı verdiği savaş ve hem turizm gelirlerindeki düşüş hem de genel ekonomik kayıplarıyla gündemde olan bu ülke, çoğunlukla uyuşturucu kartelleri, çeteler ve şiddet olaylarıyla anılıyor.
Meksika, uyuşturucu kaynaklı şiddetle yıllardır mücadele halinde. Kartellerin birbirleriyle çatışması, güvenlik güçlerini dahi çaresiz bırakan görüntüler, sokak ortasında işlenen cinayetler Meksika’nın gerçeği. Resmi devlet makamlarının cinayet verileri de bu tespiti destekliyor.
Meksika'da 2006'da kartellere karşı başlatılan ve halen kazanılamayan savaşın ortaya çıkardığı şiddet çıkmazında 300 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 50 binden fazla kişi kayboldu. 400 bin civarında Meksikalı ise yerinden yurdundan edildi.
Meksika Ulusal İstatistik ve Coğrafya Enstitüsü Instituto Nacional de Estadística y Geografía (INEGI) ile ülkedeki güncel, özellikle de hukukun alanına taşınmış olaylarla ilgili çalışmalar yapan Justice in Mexico girişiminin verilerine göre, cinayet sayısı geçen yıl rekor seviyelere yükseldi: 34 bin 588. Tabii bu kayda geçen sayı. Bir de hiç kayda geçemeyenler var.
2017’de de cinayet sayısı 29 bini aşarak 27 bin 213 cinayetin kayıtlara geçtiği 2011’deki uyuşturucu savaşını bile geride bıraktı.
San Diego Üniversitesindeki araştırmacıların çalıştığı Justice in Mexico programının en son 2018 ve 2019 yılları için veri paylaştığını da ekleyelim.
Karteller göz açtırmıyor
Aslında uyuşturucu kaçakçılığı, çete savaşları ve siyasi istikrarsızlıktan kaynaklanan şiddetin merkezi, Latin Amerika ülkeleri. Dünyada şiddetin en çok görüldüğü 50 şehirden 41'i Latin Amerika'da.
ABD ile sınır ülkesi olan Meksika'da da gerek birbirleri gerekse de güvenlik güçleriyle çatışan onlarca kartel ve bu gruplarla bağlantılı çete var.
Bu karteller sadece uyuşturucu işiyle de uğraşmıyor; uyuşturucu maddelerin yanı sıra silah, akaryakıt, maden, avokado, alkol, narenciye ve insan kaçakçılığı yapıyor.
Hemen aşağıdaki görüntüler 2019’un ekim ayında kaydedildi mesela.
ABD'de hapiste olan “El Chapo” lakaplı uyuşturucu baronu Joaquin Guzman'ın oğlu Ovidio, Culiacan kentinde yakalanınca kartel üyeleri sokakları birbirine kattı. O büyük kargaşa sonucu polis, Ovidio'yu serbest bırakıp geri çekilmek zorunda kaldı. El Chapo’nun oğlunu gözaltına alan polisin akıbeti ise yüzlerce kurşunla ölüm oldu.