Şeyh Hüseyin, Mescid-i Aksa'nın avlusunda AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın İstanbul'un fethinin sembolü olduğuna dikkati çekerek, "1934'e kadar cami olarak ibadet edilen bu mabedin müzeye çevrilmiş olması hataydı. Çünkü bu Fatih Sultan Mehmed'in vakfıydı. Bugün cami olarak yeniden ibadete açılması doğru bir karardır." dedi.
Ayasofya'nın cami olarak kalmasını temenni eden Şeyh Hüseyin, "Biz de buradan, Mescid-i Aksa'dan Ayasofya-i Kebir Camisinin dünya Müslümanlarına hayırlı olmasını diliyoruz. Allah'tan Ayasofya'yı ve tüm camilerimizi korumasını niyaz ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Şeyh Hüseyin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ayasofya'nın Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kavuşmasının anahtarı olduğu yönündeki açıklamasına işaret ederek, "Allah'tan bunu gerçekleşmesini dileriz. Tabi Aksa'nın kurtarılması sadece Türkiye'nin değil tüm İslam aleminin üstüne vazifedir." diye konuştu.
Mescid-i Aksa'nın sadece Filistinlilere değil tüm Müslümanlara ait olduğunu vurgulayan Şeyh Hüseyin, "Her Müslüman Mescid-i Aksa'yı hatırında tutmalı ve hedefine Aksa'yı koymalıdır. Çünkü Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara ihtiyacı var ve tüm çabalar Harem-i Şerif'in kurtarılması için kanalize edilmelidir. Böylece Aksa'ya itibarı iade edilmiş ve Selahaddinler yeniden avlularından ezanı yükseltmiş olsun." dedi.
Ayasofya'nın ibadete açılışının Mescid-i Aksa'nın kurtuluşuna vesile olması dileği
Öte yandan Mescid-i Aksa'nın eski müderrislerinden Şeyh Abdülcelil Avavde, Ayasofya'nın ibadete açılması münasebetiyle Türkiye halkını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dua eden Şeyh Avavde, Ayasofya'nın ibadete açılmasının Mescid-i Aksa'nın kurtuluşuna vesile olması dileğinde bulundu.
Filistinli Enver Mukbil de Harem-i Şerif’in avlusunda, Ayasofya'nın ibadete açılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Mukbil, şunları söyledi:
"Bugün Ayasofya'nın ibadete açılmasından gurur duyuyoruz. Bu, biz Müslümanları, Filistinlileri, Kudüslüleri çok sevindirmiştir. Ayasofya'nın ibadete açılması inşallah başta Mescid-i Aksa olmak üzere Yahudilerin zorunlu göçe tabi tuttuğu Filistin köylerinde bulunan ve alkollü mekanlara veya sinagoglara çevrilen camilerimizin de kurtuluşuna vesile olur.”