Ülkedeki Arap Amerikan nüfusun en yoğun yaşadığı bu eyalette yaklaşık 250 bin Müslüman, ülke tarihinin en kritik başkanlık seçimlerinden biri olarak gösterilen 2024 seçimlerinin kaderini belirlemeye hazırlanıyor.
Bir önceki, 2020 başkanlık seçimlerinde Demokrat parti adayı Joe Biden'ı Beyaz Saray'a taşıyan eyaletteki Müslüman seçmenler, bu seçimde ise Gazze'deki soykırıma verdiği "kesintisiz ve şartsız" destek nedeniyle bu defa Demokrat parti yönetimine ateş püskürüyor.
ABD'deki Müslüman toplumunu siyasi arenada güçlendirmeyi hedefleyen Amerikan Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (AMEEN) İcra Direktörü Rex Nazarko, eyaletteki Müslümanların seçimler için harekete geçtiğini belirterek, Dearborn'da şu ana kadar 45 bin ila 50 bin Müslüman seçmenin erken oy kullandığını tahmin ettiklerini söyledi.
Nazarko, "Salı günü çok daha fazla sayıda katılım bekliyoruz. İnsanlar, İsrail, Gazze, Lübnan ve daha geniş bölgeye yönelik politikaları konusunda Biden-Harris yönetiminden duyduğu memnuniyetsizliğini göstermeye hazır ve bunu sandığa yansıtacaklar" dedi.
Daha önce Demokrat partiyi destekleyen Müslüman toplumunun yaklaşık yüzde 60'ının bu seçimde Kamala Harris'e oy vermeyeceğini belirten Nazarko, "Burada kafa karışıklığı Harris'e oy verip vermeme değil, Harris dışında kime oy verecekleri konusunda" ifadesini kullandı.
Nazarko, Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın son günlerde Müslüman toplumuyla temasa geçtiğine de işaret ederek salı günü yapılacak başkanlık seçimi sonrası için şöyle öngörüde bulundu:
"Müslüman oylar, Michigan'ı belirleyecek. Kamala Harris'e bir darbe vuracağına inanıyorum ama eğer vurmasa bile, Müslüman oylar, bundan sonra yapılacak herhangi bir seçim için bir belirleyici olarak kendini sağlamlaştıracak. Yani başkan veya bir aday Beyaz Saray'a gitmek istiyorsa, Müslüman ve Arap topluluğuna gelmek zorunda kalacak."
Michigan'ın seçim sürecinde odak noktası olmasının yorucu olmakla birlikte uzun vadede Müslüman toplumunun siyasi sesini sağlamlaştırma fırsatı sağladığını kaydeden Nazarko, "Şunu belirteyim, Demokratlar seçimi kaybederse 'Biz, Müslümanlar yüzünden kaybettik' diyecekler. Biz de şunu diyeceğiz: Biz sizi terk etmedik, siz bizi terk ettiniz. Sizi iktidara getiren seçmenlerin çıkarlarını yansıtmak sizin sorumluluğunuzdur" dedi.
"Harris'i Terk Edin" hareketinin kurucularından Jaylani Hussein de İsrail'in Gazze'de devam eden soykırımının dünyadaki tek destekçisinin ABD yönetimi kaldığını söyleyerek bu nedenle Müslüman seçmenlerin çok azının Harris'e oy vereceğine inandığını aktardı.
Hussein, ayrıca Cumhuriyetçi aday Trump'ın seçim kampanyası sürecinde Michigan'daki Müslüman toplumla etkileşime girdiğine de işaret ederek Harris'in ise bunu başaramadığını belirtti.
Trump'ın "Amerikan Müslüman toplumunun başkanlık seçimlerinde belirleyici olabileceğini" gördüğünü kaydeden Hussein, "Bu da, eğer Amerika'da başkanlık yarışını kazanmak istiyorsanız, Amerikan Müslümanlarının stratejik olarak kararsız eyaletlerde yeterli siyasi güce ve siyasi oya sahip olduğu anlamına geliyor" diye konuştu.
Dearborn sakini Fuad Yazdni de bu seçimde Trump'ı desteklediğini kaydederek, "Çünkü bir Müslüman olarak Orta Doğu'da olup bitenlerde Harris'in insanlarımıza yardım etmeyeceğini hissediyoruz. Ancak Trump barış vadediyor. Ve tabii ki, bir politikacının ne yapacağını asla bilemezsiniz ancak aynı zamanda biri barış vadediyorsa, elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız" dedi.
5 Kasım'daki seçimde Yeşil Parti adayı Jill Stein'a oy vereceğini söyleyen ve ismini Marsi olarak belirten kent sakini de "Mevcut yönetimle devam eden soykırımı destekleyemem. Söz verip duruyorlar, ateşkes için gerçek bir eylem istiyorum" diye konuştu.
ABD'deki salıncak eyaletlerden biri olan Michigan'da açık kaynaklara göre 250 bine yakın Arap Amerikalı ve Müslüman yaşıyor. Eyaletin Dearborn kenti, ülkedeki en yoğun Arap Amerikalı nüfusa sahip olmasıyla biliniyor.