Mirasımız Derneği Başkanı Muhammet Demirci, Müslümanlar açısından da Kudüs'ün hep birleştirici güç olduğunu belirterek, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'e ilişkin kararının, Müslümanları ortak hareket etmeye yönelttiğini bildirdi.
Demirci, Müslümanların Kudüs konusunda "uyandıklarını" ifade etti.
"Kudüs ve Müslümanların mübarek mescidi Mescid-i Aksa, bu kadim şehirde yaşayan 350 bin Müslümanın tüm yokluk ve imkansızlıklarına rağmen, canlarından ve mallarından geçerek burada nöbet tutmalarıyla İsrail işgaline direnmektedir. Kudüs, işgalinin 100. yılında da çok daha zor günler geçirmesine rağmen direndi, Mescid-i Aksa yalnızlığının 100. yılında da özlemle alnı secdeli müminleri bekledi ve beklemeye devam ediyor. Ve 350 bin Kudüslü Müslüman tüm imkansızlıklarına rağmen umutla Müslüman kardeşlerini bekliyor, özellikle Türkiye'yi bekliyor. 14 Temmuz ve 6 Aralık süreçleri bu duruşun en açık göstergeleri olmuştur. Filistin toprakları ve Filistin'in başkenti Kudüs, işgalinin 100. yılını yani 2017'yi çok daha zor şartlar altında geçirdi ve görünen o ki gelecek yıllarda bu zorluk daha da artacak. Ancak bu durum bizleri umutsuzluğa sevk etmemeli, zira biz biliyoruz ki zulmün artması zalimin çaresizce sona doğru kürek çekmesindendir."
2017'de 2 bin 466 kişi tutuklandı
Açıklamada, 2017 yılında Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşanan ihlallere ilişkin rapor yer aldı.
İsrail'in 2017 yılında Kudüs'te 2 bin 466 Müslüman'ı tutukladığı kaydedilen raporda, "Bu rakamın yarıya yakınını ise çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor. Tutuklananların 720'si 12-18 yaş arası, 54'ü ise 12 yaş altı çocuktan oluşuyor. Tutuklananların 26'sı 65 yaş üstü. Tutuklanan bayan sayısı ise 88." denildi.
Tutuklandıktan sonra serbest bırakılanların önemli bir kısmından yüksek kefalet ücreti talep edildiğine dikkat çekilen raporda, şu bilgiler yer aldı:
"1948 İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah da 2017'de tutuklananlar arasında yer aldı. Şeyh Raid Salah, Kudüs ve Mescid-i Aksa işgaline karşı faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle ağustos ayında gözaltına alındı ve mahkeme süreci halen devam ediyor. Şeyh Raid Salah'ın avukatları da gözaltına alınmış daha sonra serbest bırakılmışlardır.
Çoğu Mescid-i Aksa'nın kapanmasına neden olan 14 Temmuz sürecinde yaşanan olaylarda olmak üzere 2017'de Kudüs'te 17 şehit verildi. Şehitlerin tamamı 25 yaşının altında."
154 ev ve iş yeri yıkıldı
BM'nin özellikle yeni yerleşim yerleri kurma konusunda İsrail aleyhine aldığı kararlara rağmen işgalin devam ettiği bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:
"2017'de Kudüs'te Müslümanlara ait 154 ev ve iş yeri yıkılmıştır. 555 ev ve iş yeri için de yıkım kararı alınmıştır. Yıkılan evlerin masrafları da evlerin sahiplerinden tahsil edilmektedir. Ödeme imkanı bulamayan Müslümanlar ise yıllardır yaşadıkları evleri kendi elleriyle yıkmak zorunda bırakılıyorlar. Müslümanlara ait ev ve arazilere el koyan İsrail buralarda yeni Yahudi yerleşim birimleri oluşturuyor. 2017'de 16 bin 252 konutluk yerleşim birimi onaylandı. Nöbet tutmak üzere Mescid-i Aksa'ya giden Müslümanların evleri gasbedilmektedir. İsrail askerleri eşliğinde Müslümanlara ait evlere giren Yahudiler, mülk kendilerine aitmiş gibi evleri gasbediyorlar. 2017'de çökme yöntemiyle 6 ev Yahudilerce gasbedilmiştir."
Mezarlıklar tahrip edildi
Kudüs'ün en büyük Müslüman mezarlığı olan Memunullah Mezarlığı'nın da tamamen tahrip edilerek, büyük bölümünün park haline getirildiği belirtilen raporda, bir kısmına otel yapılan Müslüman mezarlığının geri kalan kısmında ise halihazırda bir müze yapımının devam ettiği ve adının "Hoşgörü Müzesi" olduğu bildirildi.
Mescid-i Aksa'nın hemen surlarının dibindeki Yusufiye Mezarlığı'nda ise 40 mezarın dozerlerle yıkıldığı vurgulanan raporda, "Yahudiler 2017'de 15 kez mezarlık baskını yapmış ve cenazeleri çalmışlardır. Müslümanlar cenazelerinin çalınmasının önüne geçmek için artık mezarların üzerini betonla kaplamak zorunda kalıyorlar." denildi.
Mescid-i Aksa'ya baskınlar
Mescid-i Aksa'nın 2017'de 480 kez saldırıya maruz kaldığına dikkat çekilen raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
"Bu saldırıların en büyüğü Mescid-i Aksa'nın kapanmasını da beraberinde getiren 14 Temmuz saldırısı olmuştur. Cuma ve vakit namazlarının kılınamadığı, ezanların okunamadığı bu saldırı Aksa kapılarına kameralar ve x-ray cihazlarının konulmasını beraberinde getirmiştir. Ancak 35 bin Kudüslü'nün Mescid-i Aksa kapılarında nöbet tutması ve Aksa'nın pazarlık konusu yapılamayacağını çok net şekilde ortaya koyması İsrail'e geri adım attırmıştır.
İsrail, sivil Yahudileri tam teçhizatlı askerler eşliğinde Mescid-i Aksa'ya sokarak Müslümanların haremini kirletmeye devam etmiştir. 2017'de baskın yapanların sayısı 2016'ya göre neredeyse ikiye katlanmıştır. 2017'de toplam 25 bin 628 Yahudi, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş ve bu baskınlarda kimi zaman ayinler yapılmıştır. Mescid-i Aksa avlusunda bulunan ve görkemiyle herkesin dikkatini çeken Kubbetus Sahra'nın ışıkları söndürüldü. İslami Vakıflar İdaresi'nin tüm girişimlerine rağmen gerekli ekipmanın Aksa'ya girişini engelleyen İsrail, Kubbetus Sahra'nın karanlıkta kalmasına yol açmaya devam ediyor. Daha önce Mescid-i Aksa altında kazılan tünellerde bir sinagog açan İsrail, Burak Duvar altında 2017'nin son ayında yeni bir sinagog açılışını gerçekleştirmiştir."
Raporda, Mescid-i Aksa'yı ziyaret için giden Türk vatandaşlarının da tutuklandığı ya da sınır dışı edildiği belirtilerek, "2017'de 12 Türk gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılırken, 8 kişi de vize verildiği halde Ben Gurion Havaalanı'nda deport edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: AA
1.7ºC
Ankara
