Mısırlılar, antik dünyanın en yetenekli astronomları arasında yer alıyordu. 365 günlük takvimi ve 24 saatlik gün anlayışını geliştiren uygarlık, gökyüzünün haritasını çıkardı, kendi takımyıldızlarını ve burçlarını oluşturdu.
Bugün hala kullanılan bazı burç işaretleri, bu döneme dayanıyor. Yeni keşfedilen gözlemevi, bu becerilerin canlı bir kanıtı olarak dikkat çekiyor.
Topraktan yapılmış tuğlalarla inşa edilen gözlemevi, 850 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve L şeklinde tasarlanmış.
Yapının girişi doğuya, yani güneşin doğduğu yöne bakıyor. Mısır Turizm ve Antikalar Bakanlığı’na bağlı arkeologlar, gözlemevinin içinde gök bilimle ilgili çeşitli eserler buldu.
Keşfedilen buluntular arasında, kadim Mısırlıların zamanı takip etmek için geliştirdiği eğimli bir gölge saati dikkat çekiyor.
Bu saat, güneşin hareketini izleyerek gün doğumundan gün batımına kadar zamanı belirlemek için kullanılan bir güneş saati türüydü.
Ayrıca, gözlemevinin çeşitli odalarında güneşin eğimini izlemek için kullanılan büyük taş bloklar bulundu.
Buto’daki gözlemevi, kadim Mısırlılar için astronominin ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
Mısırlılar, karmaşık takvim sistemlerini zamanı belirlemek, dini ve siyasi ritüellerin tarihlerini saptamak, Nil’in yıllık taşkınlarını izlemek ve tarım ile denizcilik faaliyetlerini düzenlemek için kullanıyordu.
Ayrıca, gözlemevinde bulunan bronz heykeller, dini figürler ve diğer arkeolojik buluntular, bu merkezde yürütülen çalışmaların sadece gök bilimi ile sınırlı kalmayıp, dini ritüellerle de iç içe olduğunu ortaya koyuyor.
Bugün, modern dünyada kullandığımız takvim sistemi, kısmen de olsa, Mısırlı astronomların bu tür gözlemevlerinde yaptıkları çalışmalara dayanıyor.