Irak ordusu ve güvenlik güçlerinin 10 Haziran 2014'te Musul'dan çekilmesi üzerine kent terör örgütü DEAŞ'ın kontrolüne geçti. Kentin örgütün eline geçmesinin ardından Irak ordusu ilk kurtarma operasyonunu 17 Ekim 2016'da başlattı, bir yıl aradan sonra 10 Temmuz 2017'de Musul geri alınabildi.
Musul'un kurtarılmasının üzerinden 2 yıl geçti, birçok vaat verildi, yeniden imar için uluslararası konferans düzenlendi ancak savaş mağdurları herhangi bir tazminat almadığı gibi evlerini satıp kendi imkanlarıyla yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor.
Evleri olmayan yaklaşık 300 bin Musullu ise çadır kamplarda kalıyor.
Musul'un doğu ve batı yakaları
Musul'un ortasından geçen Dicle Nehri, kent merkezini doğu ve batı olmak üzere iki yakaya ayırıyor. Her iki yakadaki yerleşim yapısı ve DEAŞ öncesi nüfus yoğunluğu farklılık gösteriyordu.
Musul kent merkezi, DEAŞ'ın eline düşmeden önce kentin en eski ve dar sokaklarıyla en çok nüfus yoğunluğu batı yakasında yer alıyordu.
Irak güçlerinin, Musul'u geri almak için başlattığı ve 1 yıl süren çetin çatışmalarda en çok zarar görüp büyük yıkımların yaşandığı yer yine mimari yapısıyla batı yakasındaki "Eski Musul" bölgesi oldu.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerine ait savaş uçaklarının hava saldırısı, DEAŞ'ın patlattığı bombalı araçlar nedeniyle batı yakasında neredeyse yıkılmayan ya da ciddi zarar görmeyen ev kalmadı.
Doğu yakasında ise çatışmaların az yaşanması, yerleşim birimlerinin geniş araziler üzerinde inşa edilmesi nedeniyle savaşın izleri batıya göre daha az hissediliyor.
Kentin batı yakasındaki evini satarak doğuya yerleşen ve ardından bir restoran açan 47 yaşındaki Hamid Ali, yaptığı açıklamada, "Doğu yakasındaki yaşam, batıya kıyasla çok daha iyi. Şu anda yoğun insan nüfusu ve iş var." dedi.
Ali, savaşın acı izlerinin doğu yakasında hissedilmediğini söyleyerek, "Buradaki hayat, olağan bir şekilde gece geç saatlere kadar devam devam ediyor.
Doğu yakasındaki hayata uyum sağladık. Eşim ve çocuklarım, kendilerine kabus gibi günleri hatırlatan batı yakasına dönmeyi istemiyor." diye konuştu.
Batı yakasında evlerin yıkılması veya oturulamaz hale gelmesinin ardından doğuya rağbetin arttığı, emlak ve arsa fiyatlarında ciddi artışların yaşandığı ifade ediliyor.
Buna göre, doğu yakasına talebin artması nedeniyle müstakil bir evin fiyatı 160 bin dolardan (yaklaşık 913 bin Türk lirası) başlayarak 1 milyon dolara (yaklaşık 5 milyon 700 bin Türk lirası) kadar çıkabiliyor.
Enkaz altından çıkarılmayı bekleyen cesetler
Kentin batı yakasındaki mahallelerde savaş izleri ve büyük yıkım, adeta çatışmalar dün sona ermiş hissi uyandırıyor.
Bu yakanın sakinleri, yıkık evlerin enkazı ve enkaz altından çıkarılamayan sivillere ve DEAŞ militanlarına ait cesetlerin kokusuyla yaşamak zorunda bırakıldı.
Musul Belediyesinin verilerine göre, söz konusu yakanın Eski Musul bölgesinde şu ana kadar 5 bin ceset enkaz altından çıkarıldı. Bu cesetlerin 2 bin 700'ü sivillere geriye kalanı ise Iraklı güçlerce öldürülen DEAŞ mensupları ve onların ailelerine ait.
Iraklılar, ayrıca DEAŞ ile mücadelede özellikle batı yakasında kasıtlı bir şekilde acımasızca davranıldığı, bu nedenle binlerce sivilin enkaz altında kaldığı görüşünde.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayımlanan raporlara göre, batı yakasındaki Eski Musul'da 12 bin yerleşim birimi yıkıldı, 12 bin 500 konut da zarar gördü.
Şu ana kadar tazminat ödenmedi
Musul'un DEAŞ'tan geri alınmasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Irak merkezi hükümeti, çatışmalar nedeniyle zarar gören ailelere herhangi bir tazminat ödemedi.
Musul Valisi Mansur el-Marid, Bağdat yönetiminin 2020'ye kadar savaş mağdurlarına gerekli tazminatın ödenmesi konusunda karar aldığını hatırlattı.
Tazminatların ödenmemesi veya savaştan zarar görenlere mali yardımın yapılmaması, kentteki en büyük sorunu teşkil ediyor. Yeniden imar, hizmet ve tazminat ödemelerinin yokluğu nedeniyle batı yakası sakinleri evlerini satarak, başka bölgelere veya doğu yakasına göç etmek zorunda kalıyor.
Musul'da demografik yapının değiştirildiği iddiası
Kentin özellikle batı yakasında yeniden imarın olmaması, yaşam için gerekli temel hizmetlerin sunulmaması, yakanın asıl sakinlerini evlerini satıp göç etmeye zorluyor.
Musullular, evlerinin meçhul kişiler tarafından alındığını, bir günde 30 evin satıldığını ifade ediyor. Kent sakinlerinin iddiasına göre, bu meçhul kişiler savaştan büyük zarar gören kent sakinlerinin içine düştüğü durumdan faydalanma çabasında.
Doğduğu mahallenin tamamen yıkılması ve herhangi bir temel hizmetin olmaması nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan batı yakası sakini 62 yaşındaki Musenna el-Hamdani, "Meçhul kişiler tarafından eski bölgede büyük bir alan üzerindeki yıkık harabe evler satın alınıyor." dedi.
Irak'taki Sünni Vakfı da önce yaptığı açıklamada Eski Musul Bölgesi'nin demografisinin değiştirilmesi yönünde yoğun çabaların olduğunu bildirmişti.
Iraklılar, Sünnilere ait ev ve dükkanların Şii Vakfı tarafından satın alındığını sıklıkla dile getiriyor ancak bu iddialar söz konusu vakıf tarafından yalanlanıyor.
Havada kalan vaatler
Iraklı yetkililer sadece Musul değil ülkede çatışmalar nedeniyle büyük yıkımların meydana geldiği Salahaddin ve Enbar vilayetlerinde de yeniden imarın başlayacağını ve bu yönde hazırlıkların olduğunu yaklaşık 2 yıldır dile getiriyor.
Ancak Irak'ın sahip olduğu bütçe ile yıkımın büyüklüğü birbiriyle örtüşmüyor.
Musul İlçe Merkezi Kaymakamı Zahir el-Araci, "Kent merkezinin yeniden inşası için gerekli olan bütçe 60 ila 80 milyar dolar arasındadır." dedi.
Araci, vaatlerin yerine getirilmeme nedenini şöyle açıkladı:
"Gelen bütçe, yıkımın onarılması için yeterli değil. Kullanılamaz hale gelen 5 stratejik köprümüz, sağlık sektörü ve temel altyapı halen yıkık bir vaziyette. Musul'da dışarıdan gelen ziyaretçileri ağırladık. Kentin harabeye dönüştüğü noktasında aynı görüşteydik. Ancak bu durum herhangi bir yardımla sonuçlanmadı. Sadece vaatler aldık. Kuveyt'teki konferansta verilen bir söz bile şu ana kadar yerine getirilmedi."
"Musul'da yeniden imar konferansı düzenlensin"
Eski Musul Milletvekili Muhammed Nuri el-Abid, çıkan çatışmalar nedeniyle Musul vilayetinde yaklaşık 120 bin evin ya tamamen ya da kısmen yıkıldığı bilgisini verdi. Abid, özellikle Eski Musul Bölgesi'ndeki yerleşim birimlerinin tamamen yıkıldığını söyledi.
Musul'da yeniden uluslararası bir imar konferansının düzenlenmesi çağrısında bulunan Abid, böylece dünyanın yıkımın büyüklüğünü kendi gözleriyle görebileceğini belirtti.
300 bin Musullu evsiz
Norveç Mülteci Konseyi Basın Sorumlusu Helen Baker'e göre Musullu 300 bin kişi halen iç göçmen statüsünde ve bölgelerine dönmeleri halinde barınacakları bir evleri yok.
Baker, Musul'da yeniden imarın olmaması nedeniyle yüz binlerce iç göçmenin yıllarca çadır kamplarda yaşamak zorunda kalabileceği uyarısında bulundu.
Kaynak: AA