Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonunda doğu yakasında kontrolün tamamen sağlanmasının ardından batı bölgelerine yönelik harekat için askeri hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor.
Musul operasyonunda ilk iki aşamanın kentin çevre bölgeleri ve doğu yakasının DEAŞ'tan temizlenmesi şeklinde gerçekleştiği, son aşamanın ise batı bölgelerinin kurtarılmasıyla neticelendirileceği ifade ediliyor.
Batıda yaşayan 750 bin sivil operasyonu zorlaştırıyor
Musul Belediyesi verilerine göre, kent merkezindeki 183 mahalleden 83'ü batı yakasında kalıyor. Bunun yanı sıra birçok devlet dairesi, hastane, geniş sanayi bölgesi ve stratejik öneme sahip Musul Havalimanı da batı bölgesinde yer alıyor.
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Yahya Resul de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, DEAŞ'ın elinde tuttuğu Musul'un batı bölgesinde yaklaşık 750 bin sivilin yaşadığını tahmin ettiklerini söyledi.
Batı bölgelerdeki sivil nüfus yoğunluğu ve eski yerleşim merkezlerindeki dar sokakların operasyonunun hem zor hem de yavaş ilerlemesine yol açacağını kaydeden Resul, söz konusu dar sokakların özellikle Irak ordusuna ait zırhlı araçların hareket kabiliyetini zorlaştıracağı, bunun da operasyonu olumsuz etkileyeceği değerlendirmesinde bulundu.
Dicle Nehri üzerine yüzer köprüler kurulacak
Musul'un ortasından geçip kenti iki yakaya ayıran Dicle Nehri üzerindeki 5 köprünün doğuya yönelik operasyonlar sırasında yıkılması nedeniyle şimdiki aşamada söz konusu noktalarda yeni "yüzer köprülerin" kurulması planlanıyor.
Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Resul, ordu güçlerinin Musul'un batısına geçişinde kullanılacak yüzer köprülerin kurulumunun normal şartlarda birkaç saatten fazla sürmeyeceğini belirtirken şu anda asıl tehlikenin köprülerin yerleştirilmesi sırasında askeri mühendislik ekibine düzenlenebilecek olası DEAŞ saldırıları olduğuna dikkati çekiyor.
IKBY'nin doğu operasyonunda sağladığı destek batıda mümkün olmayabilir
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul Sorumlusu Said Memozini de Irak ordusunun batıya yapacağı operasyonun doğuya göre daha zor olacağı görüşünü paylaşıyor.
Irak ordusunun doğuda Peşmerge güçlerinin mevzilerini de kullanarak kolaylıkla ilerleme kaydettiğine işaret eden Memozini, batıda ise böyle bir imkanın söz konusu olmadığını söylüyor.
Ordu güçlerini batıda zorlayacak etkenlere ilişkin Memozini şunları kaydetti:
"Peşmerge güçlerinin, batıda DEAŞ ile mücadele eden Irak askerlerine doğuda olduğu gibi lojistik destek sağlaması mümkün değil. Bunun yanı sıra askerlerin operasyon bölgesine ulaşabilmesi için Dicle Nehri'nden geçmesi lazım. Bunlara bir de batı bölgesindeki çok sayıda eski ve dar sokaklar, dolayısıyla askerlerin zırhlı araçlarla hareket kabiliyetinin zayıflaması eklenirse DEAŞ'ın batıda daha avantajlı taraf olduğu ortaya çıkıyor."
Operasyona katılacak güçler
DEAŞ'ın Musul'daki varlığına tamamen son verecek operasyonun üçüncü aşamasına Irak ordusuna bağlı 1'inci, 9'uncu, 15'inci ve 16'ncı tugaylar ile doğuda konuşlanan terörle mücadele timleri ve Irak federal polis güçlerinin katılacağı kaydediliyor.
Operasyona Musul'un Suriye sınırında konuşlanmış olup Türkmen nüfusun çoğunlukta olduğu Telafer ilçesini kuşatan İran destekli milis gücü Haşdi Şabi'nin cephe gerisinde destek vereceği tahmin ediliyor.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerine ait askeri danışmanların da Musul'un doğusuna yapılan operasyonda olduğu gibi yine cephe gerisinde destek sağlamaları öngörülüyor.
Musul'un kuzey, doğu ve güneydoğu bölgelerinde konuşlu Peşmerge güçlerinin batı ile bağlantıları olmadığı için operasyona katılmaları gündemde görülmüyor.
Güneyde yeni kamp hazırlıkları
Musul'un batısına yapılacak operasyonun askeri yönü kadar insani boyutu için de hazırlıklar yapılıyor. Sivillerin Irak ordusu ve DEAŞ militanları arasında yaşanacak çatışmaların arasında kalmaması için güvenli bölgelere tahliye edilmesi planlanıyor.
BM Irak İnsani Yardım Koordinatörü Lisa Grande konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamada, "Musul'un çevre bölgelerinde halihazırda 20 çadır kamp bulunuyor. Yeni iç göç dalgasının kontrol altına alınması için 10 kamp için daha hazırlık yapıyoruz. Bazı eski kampların da genişletilmesi ve kapasitelerinin artırılması yönünde karar aldık." demişti.