Myanmar hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Myanmarlı güvenlik güçlerinin yüz binlerce Arakanlı Müslümanı tehcir ederek uluslararası hukuku ihlal ettiği iddialarına ilişkin soruşturma başlatma yetkisine sahip olduğu kararını reddetti.
Myanmar Devlet Başkanı Win Myint'in ofisinden yapılan açıklamada, Lahey'deki mahkemenin kararının, "kusurlu bir usulun neticesi ve şaibeli" olduğu ifadesi kullanıldı ve Myanmar'ın, taraf olmadığı UCM'nin kararına saygı duyma yükümlülüğü bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada, ayrıca mahkemenin ön soruşturmasına onay verilmemesine dayanak olarak yasal ve kanıta dayalı iddialara yer verildi.
UCM, hafta başında Myanmar'ın 700 bin Arakanlı Müslümanı Bangladeş'e tehcir ettiği iddiasıyla ilgili mahkemenin soruşturma başlatma yetkisine sahip olduğu kararı almıştı.
UCM savcısı Fatou Bensouda, Myanmar'ın mahkemeye taraf olmaması nedeniyle tehcir iddiasıyla ilgili soruşturma başlatılabilmesi için mahkemeye üye Bangladeş üzerinden imkanlara bakılması talebinde bulunmuştu.
Arakan sorunu
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in de aralarında bulunduğu üst düzey ordu mensuplarının Arakanlı Müslümanlara yaptığı soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını istemişti.
Myanmar'da 1970'lerden bu yana zulüm ve sistematik baskıya uğrayan Arakanlı Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu, topraklarını terk ederek bölge ülkelere göç etti.
Ülkede 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar, "devletsiz" sayılıyor. BM tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmış ve 10 bine yakın kişiyi katletmişti.
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.
Kaynak: AA