Son olarak Monwya kentinde düzenlenen protestolara polis, gerçek mermi ve patlayıcı maddeler kullanarak müdahalede bulundu.
Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamaya göre, sadece bugünkü gösterilerde en az 18 kişi hayatını kaybetti, 30'dan fazla kişi ise yaralandı.
Yangon ve Mandalay şehirlerinde ise polis, meydanlara barikat kurdu.
6 Şubat'tan bu yana süren darbe karşıtı protestolarda Yangon'da 1, Mandalay'da 5 kişi güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Tutuklu sayısı artıyor
Olaylarda şu ana kadar yaklaşık 800 kişi tutuklandı.
Yangon’da Hledan Meydanı'nda gösteri yapan çok sayıda tıp öğrencisi bugün polis araçlarına bindirilerek götürüldü. Şehrin birçok noktasında silah sesleri yükseliyor.
Seçim sonuçları resmen geçersiz sayıldı
Darbenin ardından kurulan Birlik Seçim Komisyonu, ülkedeki siyasi parti temsilcileriyle düzenlediği toplantıda, 8 Kasım 2020'de düzenlenen genel seçimlerin sayımlarında hile yapıldığı iddiaları gerekçesiyle, seçim sonuçlarının hükümsüz kılındığını açıkladı.
İş bırakma eylemleri sürüyor: Para akışları durma noktasında
Öte yandan askeri yönetimi protesto kapsamında ülkede farklı sektörlerden çok sayıda çalışanın başlattığı iş bırakma eylemleri, ülkedeki ekonomik durumu olumsuz etkiliyor.
Myanmar Now sitesine konuşan bir banka yöneticisi, son 2 haftadır birçok personelin iş bırakması nedeniyle büyük çaplı finansal işlemlerin yapılamadığını belirterek "Para akışları durma noktasına geldi." dedi.
Yine, kamyon şoförü ve liman işçilerinin grevi nedeniyle ülkenin ithalatı büyük oranda etkilendi, kargo ve nakliye işleri ciddi sorun yaşanıyor.
Öyle ki darbe öncesi Yangon'un limanlarına günde 900 konteyner gelirken, şu sıralar günlük ortalama 100 konteyner geliyor.
Ordu 1 yıllık OHAL ilan etmişti
Myanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.
Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınamış; Türkiye, en sert tepki veren ülkelerin başında yer almıştı. ABD, Kanada ve İngiltere, darbede rol oynayan askeri yetkililere yaptırım kararı almıştı.
Halk, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamış, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucu can kayıpları yaşanmasından ötürü darbe karşıtı gösteriler daha kitlesel ve geniş katılımla yapılmıştı.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürüyor.