Barış Süreci İdare Ekibi (PPST) adıyla 2015'te Myanmar ordusuyla ateşkes imzalayan 10 etnik silahlı grubun sözcüsü General Yawd Serk, darbe karşıtı protestocular ve sivil itaatsizlik eylemini sürdüren kamu görevlilerini tamamen desteklediklerini vurgulayarak "Cunta, 500'den fazla sivilin öldürülmesinden ötürü hesap vermelidir." ifadesini kullandı.
General Serk, darbe karşıtı milletvekillerinin kurduğu Ulusal Meclisi Temsil Komitesinin (CRPH), cuntanın 2008 Anayasası'nı tanımama kararını da desteklediğini belirterek "CRPH'nin federal demokrasi planı, etnik azınlıkların uzun zamandır dillendirdiği talepleri yansıtmaktadır." dedi.
Ateşkes halindeki etnik silahlı grupların savaş istemediğini aktaran Serk, "Cuntanın sivillere yönelik şiddeti, barış sürecine hakarettir. Cunta, silahsız sivilleri öldürmekten vazgeçmeli, gözaltına alınanları da serbest bırakmalıdır." diye konuştu.
Toplam can kaybı 564'e ulaştı
Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşu (AAPP), son 24 saatte darbe karşıtı protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu 7 kişinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı. AAPP'nin günlük raporunda, toplam can kaybı sayısının 564'e yükseldiği, yaşamını yitirenlerden 47'sinin çocuk olduğu bildirildi. Ayrıca 2 bin 667 kişinin gözaltında tutulduğu ve 425 kişi hakkında gözaltı kararının sürdüğü kaydedildi.
Asker, 1 yıllık OHAL ilan etmişti
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
Myanmarlılar 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.