Stoltenberg, 16 Nisan'da Türkiye'ye yapacağı resmi ziyaret öncesi, Brüksel'deki NATO Karargahı'nda soruları yanıtladı.
Ziyaret kapsamında görüşülecek olan Zeytin Dalı Harekatı, terörle mücadele, Suriye, Doğu Guta gibi birçok kritik konuya dair açıklamalar yapan Stoltenberg, Türkiye'nin NATO için değerli ve stratejik öneme sahip bir müttefik olduğunu vurguladı.
"Ziyaretin temel amacı Brüksel Zirvesi'ne hazırlık"
Stoltenberg, 16 Nisan’daki ziyaretinin amacı konusunda, “Türkiye ziyaretimin temel amacı temmuz ayında Brüksel'de düzenlenecek NATO Zirvesi'ne hazırlık yapmak. 2014 yılında göreve başladığımdan bu yana Türkiye'ye birçok ziyaret düzenledim. Ziyaretimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'yle görüşeceğim” dedi.
Türkiye’nin birçok nedenden dolayı çok değerli ve kilit bir müttefik olduğu için Ankara ziyaretini sabırsızlıkla beklediğini dile getiren Stoltenberg, “Türkiye başta stratejik konumu olmak üzere pek çok nedenle önemli bir müttefik. Dolayısıyla NATO'nun daha zorlu bir güvenlik ortamına nasıl adapte olacağı konusu gibi birçok önemli hususu ele alacağımız zirveye hazırlık için Türk liderlerle istişareler yürütmek büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
"Iraklı askerlere eğitim vereceğiz"
“Aynı zamanda Irak'ta NATO’nun bir eğitim misyonu başlatması yönünde planlama çalışması içindeyiz” diyen Stoltenberg, “Bu çerçevede Iraklı askerlere eğitim vereceğiz, askeri akademi ve okullar inşa edeceğiz. Böylelikle Iraklılara kendi ülkelerini istikrara kavuşturma imkanı ve terörle mücadele konularında destek sağlayacağız. Bu, Türkiye dahil tüm müttefikler için önemli” şeklinde konuştu.
"Türkiye eğitim faaliyetlerine katkıda bulunacak"
Stoltenberg, “Irak'taki eğitim misyonunda Türkiye özel bir rol üstlenecek mi?” sorusuna, “Türkiye bu konuya çok destek veriyor. Tabii ki Türkiye misyonun hazırlık çalışmalarının ve karar alma mekanizmasının bir parçası. Daha önce de bu konuyu Türk yetkililerle konuştum. Türkiye'nin tam olarak nasıl bir rol üstleneceğini söylemek için henüz erken. Ancak Türkiye'nin eğitim faaliyetlerine katkıda bulunacağını umuyorum” diye yanıt verdi.
"Tüm müttefiklere Türkiye'ye daha fazla destek çağrısında bulunuyorum"
Stoltenberg’e, Türk kamuoyunda, NATO'nun Türkiye’ye gerekli desteği vermediği yönündeki kanaat hatırlatıldı.
Dayanışma içinde hareket eden 29 müttefikten oluşan bir ittifak olduklarını ifade eden Stoltenberg, “Birbirimize destek veriyoruz ve NATO da Türkiye'yle dayanışma içinde. Türkiye NATO için önemli ancak NATO da Türkiye için önemli. İttifak, "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" ilkesine dayanıyor” dedi.
Türkiye’ye destek verdiklerini vurgulayan Stoltenberg, “Bazı güvence tedbirlerimiz mevcut. Örneğin Türkiye'nin hava sahasını korumak için ülkeye füze bataryaları konuşlandırdık. İtalya ve İspanya'nın Türkiye'de Patriot ve SAMP-T bataryaları bulunuyor. Aynı zamanda erken uyarı ve gözlem uçakları (AWACS) Türk hava sahasında keşif uçuşları yapıyor. Diğer yandan Doğu Akdeniz'deki deniz kuvvetleri varlığımızı da artırdık. Altyapı, tatbikatlar ve İzmir'de konuşlu NATO Kara Komutanlığı (LANDCOM) gibi diğer bazı unsurlarla da Türkiye'ye destek veriyoruz. Türkiye'de ciddi bir NATO mevcudiyeti var ancak tüm müttefiklere Türkiye'ye daha fazla destek sağlama çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
"NATO, darbe girişimini derhal kınamıştır"
Stoltenberg şöyle devam etti:
“NATO Türkiye'ye aynı zamanda siyasi destek de veriyor. Çünkü hiçbir NATO müttefiki Türkiye kadar terör saldırılarına maruz kalmamıştır. Türkiye aynı zamanda 2016 yılında başarısız bir darbe girişimi de yaşamıştır. NATO Türkiye’deki demokratik kurumları hedef alan bu darbe girişimini derhal kınamıştır.”
"Türkiye DEAŞ'la mücadelede kilit rol oynuyor"
Türkiye’nin ortak güvenlik ve savunmada NATO’ya birçok farklı şekilde katkı sağladığını dile getiren Stoltenberg, “Türkiye'nin Afganistan ve Kosova gibi farklı NATO misyon ve operasyonlarına katkısından dolayı minnettarız. Öte yandan, Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırlarına yakın yerlerde sağladığı altyapı, terör örgütü DEAŞ'la mücadelede kilit rol oynamıştır. Türkiye, NATO müttefiklerinin ve DEAŞ'a karşı Uluslararası Koalisyon'un çabalarına büyük katkı sağlamış ve çok önemli bir rol üstlenmiştir” dedi.
"Koalisyon’a AWACS’larla destek sağlıyoruz"
NATO’nun, Zeytin Dalı Harekatı’na karşı yaklaşımını da değerlendiren Stoltenberg, “NATO, DEAŞ'a karşı Uluslararası Koalisyon'un bir üyesi, AWACS'larla destek sağlıyoruz ancak Kuzey Suriye'de sahada mevcudiyetimiz bulunmuyor. Bazı NATO müttefikleri ise sahada. Kuzey Suriye ve Afrin civarında bazı temel sınamaların bulunduğunu kabul ediyoruz. NATO, ittifakın iki üyesi Türkiye ve ABD için doğrudan diyalog imkanı sağlayan bir platform görevi üstlendi. NATO sahada olmadığı için Afrin ve civarında sahada olan müttefikler arasında diyaloğu teşvik etmeye devam ediyor” diye konuştu.
"Türkiye’nin şeffaf tutumunu memnuniyetle karşılıyoruz"
Stoltenberg, “Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları olduğunu kabul ediyoruz ve bunların orantılı ve ölçülü bir şekilde giderilmesini bekliyoruz. Müttefikler arasında en fazla terör saldırısına maruz kalan Türkiye'nin bu tehditleri bertaraf etmesi gerektiğini anlıyoruz. Diğer yandan, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı kapsamında benimsediği şeffaf tutumu da memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye, operasyonun askeri boyutu ve insani yardımlar konusunda NATO'yu birçok kez bilgilendirdi” dedi.
"Harekat hakkında müttefikler bilgilendirildi"
ABD, Fransa ve İngiltere’nin Suriye’de kimyasal silahlara karşı düzenledikleri ortak askeri harekatı değerlendiren Stoltenberg, “ABD, Fransa ve İngiltere, Suriye’de gerçekleştirdikleri ortak askeri harekat hakkında müttefikleri bilgilendirdiler. Üçlü, elde ettikleri bilgilerin, Duma'daki sivillere yapılan korkunç kimyasal silah saldırısının sorumlusunun Suriye rejimi olduğunu gösterdiğini vurguladı. Müttefikler, askeri harekatın Suriye rejiminin kimyasal silah üretimi ve kullanımına olanak veren tesisleriyle sınırlı olduğunu açıkça belirttiler” ifadelerini kullandı.
"Tüm NATO müttefikleri Suriye operasyonuna destek verdi"
Stoltenberg, “Tüm NATO müttefikleri bu operasyona tam destek verdiklerini ve güç kullanımından başka uygulanabilir bir alternatifin kalmadığını ifade ettiler. NATO olarak Suriye rejiminin birçok kez kimyasal silah kullanmasını güçlü bir şekilde kınıyoruz. Hava harekatı uluslararası camianın kimyasal silah kullanımına seyirci kalmayacağına ve müsamaha göstermeyeceğini açıkça göstermiştir. NATO her defasında Suriye’nin kimyasal silah kullanımını uluslararası norm ve antlaşmaları açıkça ihlal ettiği için kınamış ve sorumluların hesap vermeleri için çağırıda bulunmuştur. İttifak gelişmeleri çok yakından takip etmektedir” diye konuştu.
"S-400 tedariki ulusal bir karardır"
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasına da değinen Stoltenberg, “Askeri teçhizat ve yetenek satın alma ve satma kararı ulusal bir karardır. Yani bu NATO tarafından değil, müttefikler tarafından alınan egemen bir karardır. Türkiye'nin iki NATO müttefiki İtalya ve Fransa'yla, EUROSAM konsorsiyumu kapsamında füze ve hava savunma sistemleri geliştirmeye yönelik kararını memnuniyetle karşılıyorum. Bu ümit vadeden gelişme NATO müttefikleri arasındaki entegrasyonu da güçlendirecektir. Öte yandan, Türkiye ve ABD arasında Patriot bataryalarının alımına ilişkin görüşmelerin devam ettiğine yönelik bilgiler de mevcut. Yani, NATO müttefikleri ve Türkiye arasında değişik tipte hava ve füze savunma sistemlerinin alımı hakkında görüşmeler de var” dedi.
"Ege'deki gerginlik Türkiye ve Yunanistan arasında çözülmeli"
NATO Genel Sekreteri, Türkiye-Yunanistan gerilimini de değerlendirdi.
"Türkiye ve Yunanistan, 1952 yılında üye olduklarından beri çok değerli iki NATO üyesi olarak ön plana çıkıyor. İkisi de ortak güvenliğimize katkı sağlıyor. Aralarında baş gösteren bazı anlaşmazlıkların iyi ilişkiler çerçevesinde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çerçevede iki ülke başbakanının son olarak telefon görüşmelerinde sorunların diyalogla çözülmesi hususunda mutabık kaldıklarını öğrenmekten mutlu oldum."
Stoltenberg, bu konunun NATO’yu ilgilendiren bir konu olmadığını, Türkiye ve Yunanistan arasında çözülmesi gerektiğini söyledi.
"Rusya'yla diyalog kolay değil ama önemli"
Stoltenberg, “NATO eski Rus ajanı Sergey Skripal'in zehirlenmesine 7 Rus diplomatın akreditasyonunu iptal ederek ve yanıt bekleyen 3 akreditasyonu reddederek cevap verdi. NATO bu konuda yeni bir adım atmayı düşünüyor mu?” sorusuna, “Salisbury saldırısına bu cevabı verdik ve bunun orantılı ve uygun bir cevap olduğu görüşündeyiz. Aynı zamanda NATO'daki Rus diplomat sayısının üst sınırını 30'dan 20'ye çektik. Bu aşamada yeni bir plan yok. Ancak gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz ve ona göre değerlendirmelerimizi yapacağız” şeklinde cevap verdi.
Jens Stoltenberg şöyle devam etti:
"Rusya'yla diyalog kolay değil ancak bu yüzden de bir o kadar önemli. Özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde. Rusya bizim komşumuz ve hiçbir yere gitmiyor. Bu nedenle NATO Rusya'yla anlamlı bir diyaloğun muhafaza edilmesine açıktır."
"NATO'nun kapısı açık"
“NATO'ya yakın zamanda yeni bir üyenin katılmasını bekleyebilir miyiz?” sorusu üzerine ise Stoltenberg, NATO’nun kapısının açık olduğunu söyledi.
"Bunun en iyi kanıtı ise Karadağ'ın geçen sene NATO'ya katılması oldu. Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya, Bosna Hersek ve Gürcistan'la çalışmaya devam ediyoruz. Üye olmak isteyen üç ülkeye de destek sağlayarak bu ülkelerin Avro-Atlantik hedeflerine yaklaşmalarına yardımcı oluyoruz. Net bir karar açıklamak için ise henüz erken."
Kaynak: AA