NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO karargahında düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısının ilk gününün bitiminde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İlk günkü oturumlarda caydırıcılık ve savunma durumunu ele aldıklarını aktaran Stoltenberg, daha karmaşık ve rekabetçi bir dünyaya uyum sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Bakanların bugünkü toplantıda krizlerde ve çatışmalarda NATO'yu savunacak kapsayıcı yeni bir planı onayladıkları bilgisini veren Stoltenberg, buradaki amacın doğru kuvvetleri doğru zamanda doğru yerde konuşlandırmak olduğunu kaydetti.
Stoltenberg ayrıca, bakanların ittifakın kabiliyet hedefleri üzerinde uzlaştığını, bunun NATO Savunma Planlama Sürecinin parçası olduğunu ifade etti.
Avrupa'ya yeni nükleer füze yok
Rusya'nın füze sistemleri tehdidine verilebilecek karşılıkları ele aldıklarının, Rusya'nın istikrarsızlaştırıcı tavrını NATO'nun tekrarlamayacağının altını çizen Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Avrupa'ya karada konuşlu yeni nükleer füze yerleştirme niyetimiz bulunmuyor. Bu tehditlere karşılık vermek için dengeli bir siyasi ve askeri paket uyguluyoruz. Bu, hava ve füze sistemlerimizde ciddi iyileştirmeleri, 5. nesil savaş uçaklarıyla konvansiyonel imkanlarımızın güçlendirilmesini, tatbikatlarımızın ve istihbaratımızın uyumlandırılmasını ve nükleer caydırıcılığımızın etkinliği ile hazır tutulmasında iyileştirmeleri içeriyor."
"Terör grupları uzaktan da vurulabilir"
Bakanların bugün Afganistan'ı da konuştuğunu aktaran Stoltenberg, NATO'nun ülkeden çekilmesinden çıkarılacak dersler konusunda görüş alışverişi yapıldığını, ders çıkarma sürecinin devam ettiğini, Afganistan'ın yeniden terör yuvası olmasına karşı tetikte olacaklarını duyurdu.
Stoltenberg, "Özellikle ABD ve diğer müttefiklerin gerektiğinde Afganistan'daki terör gruplarını uzaktan vurma imkanı bulunuyor. Bu da terör saldırısı planladığını, düzenlediğini gördüğümüz terör gruplarını vurmak için sahada binlerce asker bulundurmak zorunda olmadığımız anlamına geliyor." diye konuştu.
Taliban'ı insan hakları, terörün yeniden canlanması ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişlerin sağlanması konularından sorumlu tutacaklarını vurgulayan Stoltenberg, ülkeden tahliye edilen Afganların yeniden yerleştirilmelerinin de toplantıda konuşulduğu bilgisini verdi.
Stoltenberg, Afganistan'dan tahliyelerde Türkiye, ABD, Norveç, İngiltere, Almanya gibi müttefiklerin önemli rol oynadığını söyledi.
AB'nin savunma çabaları
Stoltenberg, AB ülkelerinin savunmada kendi imkanlarını artırması konusundaki soru üzerine, "Kuvvetlerin hazır tutulması, yeni imkanlar sağlanması gibi konularda AB'nin savunma çabalarını memnuniyetle karşılıyorum." diye konuştu.
NATO ile AB arasında rekabet bulunmadığını, AB'nin çabalarının NATO'yu tamamlayıcı olduğunu belirten Stoltenberg, "Önemli olan şudur. Kuvvetlerin hazırlığının artırılması, bunların ulusal misyon ve operasyonların yanı sıra NATO operasyon ve misyonları için de hazır tutulması anlamına gelmektedir." ifadesini kullandı.
Stoltenberg, Avrupa ile Kuzey Amerika arasında çatlak olup olmadığı ve AUKUS ortaklığı hakkındaki değerlendirmesinin sorulması üzerine de şunları söyledi:
"Müttefikler arasında bazen ikili farklılıklar, anlaşmazlıklar olabilir ancak NATO her zaman ana görev üzerinde birleşme, birlikte çalışıp ittifakı güçlendirme imkanına sahiptir. Asya Pasifik'te gördüklerimiz, Çin'in yükselişi gibi gelişmeler Avrupa ve Kuzey Amerika'nın NATO içinde birlikteliğini daha da önemli kılmaktadır."
Karadeniz
Stoltenberg, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Brüksel'deki toplantıya Karadeniz bölgesinden geldiğinin hatırlatılarak, "NATO'nun bölgede daha fazla gücünü görebilir miyiz?" sorusuna şöyle karşılık verdi:
"Karadeniz'de mevcudiyetimizi artırdık. Çünkü Karadeniz NATO için stratejik önem taşımaktadır. Türkiye, Romanya ve Bulgaristan olmak üzere 3 önemli NATO müttefikinin kıyısı bulunmaktadır. Gürcistan ve Ukrayna gibi iki önemli ortağımız var. Kırım'ın yasa dışı ilhakı ve Rusya'nın Karadeniz'de saldırgan tavrını gördük. Bu yüzden bölgede kara, hava ve deniz mevcudiyetimizi artırdık. Sadece mevcudiyet artırımıyla değil, aynı zamanda gerektiğinde hızlıca kuvvet gönderme kabiliyeti dahil daha fazla ne yapabileceğimizi sürekli değerlendiriyoruz."