ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçtiğimiz hafta Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri gezisi kapsamında Macaristan, Slovakya, Polonya, Belçika ve İzlanda'yı ziyaret etti.
İngiltere merkezli Guardian Gazetesi'nin yazarı Natalie Nougayrede ise "Neden Trump ve ekibi Avrupa Birliği'ni silmek istiyor?" başlıklı yazısında, Pompeo'nun yaptığı bu ziyaretlerin, "ABD'nin Avrupa Birliği'ni parçalama planında atılan adımlardan biri" olduğunu söyledi.
ABD'nin Avrupa Birliği'nden hoşlanmamakla kalmayıp onu yok etmeyi istediğini iddia eden Natalie Nougayrede, John Bolton tarafından 2000 yılında kaleme alınan bir makalede, AB'nin "ABD'nin çıkarları için bir tehdit" olarak tanımlandığını, Trump yönetiminin ise bu makaleyi bir yol haritası olarak kullandığını söyledi.
"Pompeo'nun ziyaretleri ABD'nin planının üçüncü adımydı"
Mike Pompeo'nun yaptığı ziyaretlerin Avrupa'da doğu ve batı üzerinde oynanan saldırı planının üçüncü adımı olduğunu söyleyen Nougayrede, "İlk adım, ABD Başkanı Donald Trump'ın nativist milliyetçiliğe bürünmüş 2017 Varşova konuşmasıydı." dedi.
Köşe yazısında yer alan iddialara göre ikinci adım ise Trump'ın, nükleer anlaşmadan çekilmesi, vergi tarifelerini uygulaması ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışına (Brexit) açık desteği ile geldi.
Pompeo ve Orban görüşmesi
Natalie Nougayrede'nin yazısında dikkat çektiği konulardan biri de Pompeo ve Orban görüşmesi oldu. Avrupa Parlamentosu seçimine 100 günden az süre kala Avrupa'nın siyasi haritasını yeniden çizmek isteyen Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Pompeo'nun akşam yemeği yediğini söyleyen Nougayrede, atılan bu adımların AB'nin siyasi varlığına yapılan bir saldırı olduğunu ifade etti.
"Trump'ın AB karşıtlığı diğer başkanlardan fazla değil"
Trump'ın diğer ABD başkanlarına oranla daha fazla Avrupa karşıtı olduğunun düşünülmemesi gerektiğini söyleyen Nougayrede, "Trump’ın AB’ye saldırmak için sıklıkla yaptığı geleneksel açıklamalar, resmin sadece bir kısmı. ABD Başkanı'nın bir ticaret bloğu olarak AB'ye olan öfkesi, ABD'nin kıtaya yaptığı silah ihracatı ve Merkel'e olan isteksizliği artırma taktikleri, daha geniş bir ideolojik savaşın çevirisi." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Guardian