İsrail radyosuna konuşan Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmelere dair değerlendirmeler yaptı.
Tüm seçenekleri tüketmeden Gazze'ye yönelik geniş çaplı saldırıyı düşünmediklerini söyleyen Netanyahu, "İsrailli tüm ebeveynler şunu bilsin ki tüm seçenekler bitmeden çocuklarını Gazze'ye savaşa göndermem" diye konuştu.
Netanyahu, birçok Arap lidere Gazze'nin kontrolünü önerdiğini belirterek, "Gazze'yi alacak birini umuyordum ama bunu yapmak isteyen kimse olmadı" dedi ve neredeyse "Gazze'nin sahibiymiş" gibi açıklama yaptı.
İsrail'in 2006'dan bu yana kara, hava ve denizden abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde 2 milyona yakın Filistinli zor şartlar altında hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Filistin’den Netanyahu’nun açıklamalarına tepki
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne ise yaptığı yazılı açıklamada, Netanyahu’nun sözlerini, “ABD’nin Arap ülkeleri ile Filistin üzerindeki komplosunun göstergesi” olarak yorumladı.
Ebu Rudeyne, Netanyahu’nun dillendirdiği planın Yüzyılın Anlaşması projesinin bir parçası olduğuna işaret ederek, “İşte bu, Başkan Mahmud Abbas’ın sürekli olarak uyardığı konuydu. Onun için Filistin ulusal davası ile Arap milletinin menfaatlerinin korunmasının köşe taşı olan Kudüs’ten taviz vermedi” dedi.
Gazze Şeridi’ni yöneten Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’a çağrı yapan Ebu Rudeyne, “Hamas’ın, Kudüs’ün Yahudileştirilmesi, Filistin kimliğinin yok edilmesi, özgürlük ve bağımsızlıktan vazgeçme karşılığında kendisinin Yüzyılın Anlaşması projesinin bir parçası olması için planlar yapıldığının farkına varmalı” uyarısında bulundu.
Ebu Rudeyne Gazze ve Kudüs olmaksızın bir Filistin devletinin kurulmasının mümkün olmayacağını vurgulayarak, “Gazze Şeridi’nde bir devlet kurulamaz, Gazze’siz de bir devlet kurulamaz, Kudüs’süz bir devlet de kurulamaz” ifadelerini kullandı.
Yüzyılın Anlaşması
ABD Başkanı Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor.
Bir diğer iddiaya göre ise plan; Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine olan maddeler içeriyor.
Kaynak: AA