İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı günü düzenlediği bir basın toplantısında siyasi kariyeri açısından büyük bir öneme sahip olduğu belirtilen 17 Eylül’deki erken seçim öncesi işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini "İsrail'e ilhak etme" vaadini yineledi.
Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin "İsrail'e ilhakı" için ABD Başkanı Donald Trump'ın hazırladığı ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak nitelenen planın "eşi görülmemiş bir fırsat" olduğunu iddia eden Netanyahu, yeniden seçilmesi halinde "kısa süre içerisinde" Batı Şeria'da yer alan Ürdü n Vadisi'nin ABD yönetimiyle koordineli şekilde "İsrail'e ilhak edeceğini" dile getirdi.
İİT olağanüstü toplanıyor
Netanyahu’nun ilhak vaadini kınayan İİT, 15 Eylül’de olağanüstü toplanma kararı aldı.
İİT'den yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'nin "ilhak edileceği" yönündeki ifadelerine tepki gösterildi.
Açıklamada, bu girişimin Filistin halkının haklarına yeniden ve tehlikeli bir saldırı niteliğinde olduğu kaydedilerek, 15 Eylül’de olağanüstü toplanma kararı alındığı belirtildi.
Arap Birliği olağanüstü toplandı
Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Netanyahu'nun Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'nin İsrail'e "ilhak edileceği" yönündeki açıklamasının ardından, salı günü Mısır'ın başkenti Kahire'deki merkezinde olağanüstü toplandı.
Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun açıklaması tehlikeli bir gelişme olarak değerlendirilerek kınandı.
Bu yaklaşımın barış sürecindeki herhangi bir ilerleme şansını azaltacağı ve tüm temelleri yok edeceği vurgulanan açıklamada, İsrail'in bu saldırgan açıklamalarının takipçisi olunacağı ve bu tek taraflı politi kaya karşı koymak için gerekli tüm yasal önlemlerin alınması için çalışılacağı kaydedildi.
Açıklamada, "sorumsuz, yasa dışı ve tehlikeli" olarak nitelendirilen söz konusu vaatlerin, sonuçları ve yansımalarından İsrail hükümetinin sorumlu tutulduğu vurgulandı.
BM’den ''Netanyahu'nun ilhak vaadi uluslararası hukuk ihlali'' açıklaması
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric da yazılı bir açıklama yaparak Netanyahu'nun seçimleri kazanması durumunda Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'ni "İsrail'e ilhak etme" vaadine tepki gösterdi.
Dujarric, Netanyahu'nun "ilhak" vaadine ilişkin, ''Bu tür adımlar ciddi bir uluslararası hukuk ihlali teşkil ettiği gibi müzakereleri ve bölgesel barışı yeniden canlandırma potansiyeline de zarar veriyor ve iki devletli çözümün uygulanabilirliğini ciddi şekilde baltalıyor.'' değerlendirmesinde bulundu.
"Netanyahu'nun seçim vaadi ırkçı bir Apartheid devleti"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilhak vaadinde bulunan Netanyahu'ya Twitter'dan tepki gösterdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Seçim öncesi her türlü yasa dışı, hukuksuz ve saldırgan mesajları vermeye devam eden Netanyahu'nun seçim vaadi ırkçı bir Apartheid devleti.
Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu sonuna kadar savunacağız." ifadelerini kullandı.
Rusya'dan, Netanyahu'nun "ilhak" vaadine tepki
Rusya Dışişleri Bakanlığı da Netanyahu'nun işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'ni "İsrail'e ilhak etme" vaadine tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada Netanyahu'nun Ürdün Vadisi ile ilgili açıklamalarının, Arap dünyası tarafından olumsuz karşılandığı kaydedilerek, "İsrail’in bölgedeki gerginliğin artmasına ve Arap komşuları ile barışın sağlanması ile ilgili umutların baltalanmasına neden olacak planlarına yönelik endişelerimizi paylaşıyoruz." ifadesine yer verildi.
Ürdün’den İsrail’e gerginliği arttırma uyarısı
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Ürdün'ün Netanyahu'nun, Filistin topraklarını "ilhak" planını açıklamasını kınayan ve reddeden bir tutum içerisinde olduğunu kaydederek, gerginliği artırmama uyarısı yaptı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi yaptığı yazılı açıklamada, "Gerginliğin tehlikeli bir şekilde tırmandırılması, barış sürecinin üzerine inşa edildiği temelleri sarsıyor ve tüm bölgeyi şiddete ve çatışmaya itiyor." ifadelerini kullandı.
"İlhak olursa barış süreci biter"
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Netanyahu'nun "Yeniden seçilmesi halinde, Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'ni İsrail'e ilhak edeceği" yönündeki vaadinin "Barış sürecinin sona ermesi anlamına geldiği"ni bildirdi.
FKÖ Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ürdün Vadisi'nin "ilhak edilmesini" savaş suçu ve ırkçı rejimin kutsanması olarak nitelendirdi.
"Eğer ilhak olursa Netanyahu önümüzdeki 100 yıl boyunca barış ihtimalini toprağa gömmeyi başarmış olacak."
ifadelerini kullanan Ureykat "İsrailliler, uluslararası toplum, bu deliliği durdurmalıdır. İlhak, bir savaş suçudur. Irkçılığın, şiddetin, aşırıcılığın ve kan dökülmesinin kutsanması demektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Netanyahu'nun açıklaması düşmanlık siyaseti"
Hamas Hareketi de Netanyahu’nun söz konusu açıklamasını Filistin halkına ve topraklarına düşmanlık siyaseti şeklinde nitelendirdi.
Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, yaptığı yazılı açıklamada, "Netanyahu'nun Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki yerleşimleri ilhak etme yönündeki açıklamaları gerçekleri değiştirmeyecek, halkımızın işgal ve işgalin planlarıyla mücadele için gösterdiği direnişi durduramayacaktır." ifadelerini kullandı.
Netanyahu'nun söz konusu açıklamaları ABD'nin teşvikiyle yaptığına dikkati çeken Berhum, söz konusu açıklamaların, tüm Filistinli grupların çeşitli yollarla direnişi ve mücadeleyi sürdürmek için ulusal bir strateji benimseyerek, somut ve sorumlu adımlar atmasını gerektirdiğini ifade etti.
Netanyahu'nun ilhak vaadi
Netanyahu, 17 Eylül'de yapılacak erken seçim öncesi düzenlediği basın toplantısında, yeniden seçilmesi hali nde "kısa süre içinde" Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'nin ABD yönetimiyle koordineli şekilde "İsrail'e ilhak edeceğini" dile getirmişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu, 9 Nisan'daki genel seçimler öncesi seçimi kazanıp koalisyon hükümetini kurması halinde yine aynı vaatte bulunmuştu.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da İsrail'in Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etmeye "hakkı olduğunu" iddia ederek, Netanyahu'ya destek vermişti.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor ve buralarda 400 binden f azla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Kaynak: AA