ABD'li komedyen Hasan Minhaj'ın sunduğu ve Netflix'te yayımlanan "Patriot Act" adlı programın son bölümü Suudi Arabistan'da sansüre takıldı.
Küresel internet televizyon ağı Netflix, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı, Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Yemen'deki iç savaş nedeniyle eleştirildiği programı, Suudi Arabistan'da yayından kaldırdı.
Netflix, bu adımının ardından eleştiri oklarının hedefi oldu.
"Netflix, bu talebi geri çevirmeyi denedi mi?"
Cemal Kaşıkçı'nın Washington Post gazetesindeki editörü Karen Attiah, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Netflix'in (Minhaj'ın) Suudi Arabistan'ı eleştirdiği bölümleri yayından kaldırması acımasızca." yorumunda bulundu.
Attiah ayrıca, "Neden Netflix, hızlı bir şekilde bu hareketin Suudi Arabistan'dan gelen 'geçerli' bir hukuki talep olduğunu söyledi? Özellikle Suudi Arabistan'ın küresel çaptaki siber suçlarını göz önüne alırsak. Netflix, bu talebi geri çevirmeyi denedi mi? Suudiler, Netflix'i, Kaşıkçı ve Suudi Arabistan hakkındaki Patriot Act bölümünü kaldırmazsa ülkede tamamen yasaklamakla mı tehdit etti?" ifadesini kullandı.
"Netflix'in iddiasının anlamı kalmıyor"
İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu Direktörü Sarah Leah Whitson da yaptığı açıklamada, "Kendi vatandaşları için sanatsal, siyasi, komedi de dahil hiçbir özgürlüğe inanmayan bir hükümetin taleplerine boyun eğiyorsa Netflix'in sanatsal özgürlüğü desteklediği iddiasının hiçbir anlamı kalmıyor." görüşünü paylaştı.
Netflix, programın son bölümünü Suudi Arabistan'da yayından kaldırdıktan sonra, "Tüm dünyada sanatsal özgürlüğü destekliyoruz, geçerli bir hukuki talep üzerine bu bölümü sadece Suudi Arabistan'da yayından kaldırdık." açıklamasını yapmıştı.
Uluslararası Af Örgütü ise “Suudi Arabistan'ın Netflix sansürünü”, “ifade özgürlüğü konusundaki acımasız bir baskı uygulamasının kanıtı” olarak kınadı.
Hasan Minhaj ne demişti?
Söz konusu bölümde Minhaj, Suud yönetiminin Kaşıkçı cinayeti konusunda birbiriyle çelişen açıklamalar yapması konusunda da şu eleştirilerde bulunmuştu:
"Suudi Arabistan, onun (Kaşıkçı'nın) ortadan kaybolmasını açıklamak için mücadele veriyordu. Önce konsolosluktan güvenli bir şekilde ayrıldığını söylediler, ardından Kaşıkçı'nın hayatta olduğunu kanıtlamak için dublör kullandılar. Bir noktada, onun Jackie Chan tarzı bir arbedede öldüğünü söylüyorlardı. O kadar çok açıklama yaptılar ki. Bir tek Kaşıkçı'nın kendi başına kaya tırmanışı yaptığı esnada ölmediğini söylemedikleri kaldı."
Kaynak: Reuters, AA