New York Times gazetesinde yayımlanan makalede, isimlerinin açıklanmasını istemeyen üst düzey iki Amerikalı yetkiliye dayandırılarak, ABD'li müzakerecilerin, Kabil'i ele geçirmesi muhtemel görülen Taliban ile iletişime geçerek başkentteki Amerikan Büyükelçiliğine saldırmayacakları yönünde teminat almaya çalıştıkları belirtildi.
ABD'nin, Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad liderliğinde Taliban yönetimiyle irtibata geçtiği ifade edilen makalede, Afganistan'daki şehirleri hızla devralan Taliban'ın gelecek aylarda başkent Kabil'i de ele geçirmesi durumunda, en azından Amerikan Büyükelçiliğinin tahliye edilmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığı bildirildi.
Makalede, Biden yönetiminin, ABD birliklerinin resmi olarak ülkeden çekilmesini tamamlamaya çalışırken, yaklaşık 1400 Amerikalı da dahil olmak üzere 4 bin çalışandan oluşan büyükelçilik personelini önemli ölçüde azaltmak için acil bir plana gerek olmadığı yönündeki açıklamalarına işaret edildi.
Bununla birlikte Kabil Büyükelçiliğinin, ABD hükümeti için çalışmayan tüm Amerikalıların "Afganistan'ı derhal terk etmesi" çağrısında bulunduğu belirtildi.
Taliban'a "dış yardımlar için meşruiyet" mesajı
Amerikalı diplomatların Taliban ile görüşmelerine dair detaylı bilgilere yer verilen makalede, Halilzad için "Taliban liderlerini, gelecekteki bir Afgan hükümetinin parçası olarak Amerikan mali yardımı ve diğer yardımları almak isteyeceklerini öngörerek, büyükelçiliğin açık ve güvende kalması gerektiğine ikna etmeyi umuyor" sözleri kullanıldı.
Makalede, Taliban liderinin ülkenin meşru bir temsilcisi olarak görülmek istediğine ve kısmen ekonomik destek almak için Rusya ve Çin de dahil olmak üzere diğer küresel güçlerle ilişki kurmaya çalıştığına vurgu yapıldı.
Makalede, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın dün yardım konusuyla ilgili "Meşruiyet esasen uluslararası desteğin ve insani yardımların Afgan halkına erişebilir olmasını bahşeden bir bilettir" değerlendirmesine de yer verildi ve Biden yönetiminin Amerikan Büyükelçiliğinin boşaltılmasının diğer diplomatik misyonların ve uluslararası desteğin ayrılmasını hızlandıran bir domino etkisi yaratabileceğinden, bunun da Afgan hükümetinin çöküşüne yol açabileceğinden endişe duyduğu bilgisi paylaşıldı.
Tahliye ihtimaline karşın "Acil durum eylem komitesi" kuruldu
Taliban'ın ülkenin kuzeyinde Mezar-ı Şerif dışındaki bütün şehirleri ele geçirmesinin Kabil'de büyük endişe oluşturduğu ve ABD Büyükelçiliğinin muhtemel tahliyesi için kurulan "Acil durum eylem komitesinin" olası senaryolar için düzenli toplantı yaptığı bildirildi.
Kabil'deki maslahatgüzar Ross Wilson'ın, Taliban'ın gücü, şiddet, korku ve savaş yoluyla tekelleştirme girişimlerinin yalnızca uluslararası izolasyona yol açacağı konusunda uyardığı vurgulanan makalede, şunlar kaydedildi:
"Nisandan itibaren, büyükelçilik, Kabil'de güvenlik daha fazla savunulamaz hale geldiğinden zorunlu olmayan çalışanları eve göndermeye başlarken, diğer personelin, kendilerini tehlikede hissettikleri takdirde kariyerlerine herhangi bir ceza verilmeden ayrılmalarına izin verildi. Bununla birlikte, tahliyenin Amerikan vatandaşları ile birlikte büyükelçiliğin tüm yabancı personelini kapsayıp kapsamadığı açık değil ve ABD'ye yardım ettikleri için Taliban tarafından kesinlikle hedef alınacak olan Afgan çalışanların akıbeti üst düzey yöneticiler için ciddi endişe kaynağı.''
Taliban vilayet merkezlerini ele geçirmeye yöneldi
ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararı alması ve Afgan yönetiminin Taliban ile barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Taliban saldırıları hız kazandı.
Taliban, hazirandan itibaren onlarca ilçeyi ele geçirdikten sonra kuşatmaya aldığı vilayet merkezlerine yöneldi.
Afganistan-İran sınırındaki Nimroz vilayet merkezi Zaranc, Taliban'ın ele geçirdiği ilk vilayet merkezi oldu. Ardından çoğu kuzeyde olmak üzere 11 vilayet merkezinde Afgan güvenlik güçleri Taliban'a karşı kontrolü kaybetti. Kabil yönetimi halen 24 vilayet merkezinde hakim durumda.
Çatışmaların son aylarda yoğunlaşması sivil kayıplarını ve göçleri artırdı. BM'ye göre 2021'in ilk yarısında 1659, son bir ayda ise 1000'den fazla sivil hayatını kaybetti.
Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, mayıs ayı başından ağustosa kadar yaklaşık 1 milyon sivilin evlerinden olduğunu açıkladı.
BM, 18 milyon Afgan'ın insani yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.