NYT: Suudi Arabistan için inkar artık bir seçenek değil

Amerikan New York Times’ın (NYT) yayın kurulu, "Suudi örtbası paramparça oluyor" başlığıyla bir makale yayımladı. Yayın kurulu makalede, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı olayını örtbas etme çabalarının gitgide çürüdüğünü belirterek, ABD Başkanı Donald Trump yönetimini de harekete geçmeye ve Suudi Arabistan'ın savunmalarına kanmamaya çağırdı.

“Trump yönetiminde açık seçik bir öfke yok”

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun dünkü Riyad ziyaretine ve Trump'ın açıklamalarına işaret edilen makalede, "Pompeo, Riyad’a Suudi yetkilileri Cemal Kaşıkçı’nın katli konusunda çıkışmak için gittiyse, bunu keyifli gülücük ve dostluk yeminlerinin arkasına çok iyi sakladı. Kaşıkçı Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna girip bir daha görülmedikten bu yana geçen iki haftada hala Trump yönetiminde açık seçik bir öfke yok." denildi.

Pompeo’nun önce görüştüğü Kral Selman'a “titiz, şeffaf ve zamanında yapılan bir soruşturma” taahhütü için teşekkür ettiğini, ardından da Başkan Trump’ın da telefonla katıldığı toplantıda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya geldiği anımsatılan makalede, "Trump'ın Twitter'da yaptığı açıklama, Başkanın, Prens Muhammed'in konsoloslukta neler olduğunu bilmediği ve 'tam ve eksiksiz bir soruşturma' sözüne kandığını gösteriyordu." ifadesi kullanıldı.

"İnkar artık bir seçenek değil"

"Kaşıkçı konusunda şu ana kadar sadece Türklerin yaptığı soruşturmalar var." denilen makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü "Toksiki vesaire filan bunların boyanarak çıkartılması, şu bu gibi birçok şeyleri, şu anda orada nedir ne değildir, bunların araştırması yapılıyor." açıklamasına yer verildi.

Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasına ilişkin açıklama yapmaya hazırlandığına yönelik haberler olduğuna dikkatin çekildiği yazıda, "Artık (Suudi Arabistan için) inkar etmek bir seçenek değil. Türkiye, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'dan gelen haydutlar tarafından öldürüldüğüne dair oldukça somut kanıtlara ulaşmış gibi duruyor." değerlendirmesi yapıldı.

“Trump, (Suudi Arabistan) kraliyet savunucusu gibi davranıyor”

Yazıda, "Trump, (Suudi Arabistan) kraliyet savunucusu gibi davranıyor." ifadesi kullanılarak, Trump'ın daha önce hak ihlalleriyle suçlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ya da Kuzey Kore lideri Kim Jong-un gibi isimlere de hayranlığını dile getirmekten geri durmadığına dikkati çekildi.

Senatör Lindsey Graham gibi Trump'a yakın isimlerin Suudi Arabistan'a karşı tavır aldığına işaret edilen makalede, "Suudi Arabistan'ın ABD'nin Ortadoğu'da önemli bir müttefiki olduğu ve bu ilişkinin gelişigüzel bir biçimde koparılmayacağına dair bir şüphe yok. Ancak yine de Beyaz Saray, bunu ABD'li basın kuruluşları ve iş insanlarına bırakana kadar, Suudiler Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında güvenilir bir açıklama yapana kadar gelecek hafta Riyad'da yapılacak yatırım konferansına katılımını askıya alan ilk kurum olmalıydı." ifadeleri kullanıldı.

Makalede şunlar kaydedildi:

"Suudi Arabistan'ın bu bayat hikaye ile ayan beyan ortada olan Kaşıkçı cinayetinden paçayı sıyırmasına izin verilirse, dünyada giderek büyüyen otokrat çetesi kendini daha az baskı altında hisseder. Trump'ın doğru mesajı göndermek için kullanmadığı, Kaşıkçı operasyonunun arkasında olanlara kişisel yaptırımlardan, Suudi Arabistan'a silah göndermeyi askıya almaya kadar birçok önlem var. Trump'ın yardımcıları, Kongre üyeleri ve müttefiki liderler, Suudi Arabistan'dan gerçekte neler olduğuna dair bilgileri talep etme ve bunun neden yanlış olduğunu açıklamak için Trump'ın öncülük etmesi konusunda ısrarcı olmalılar.'

Kaşıkçı olayı

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu ve bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.

Kaynak: AA